KLİMA SİSTEMLERİ
Bir odayı yazın soğutmak için birden fazla yol vardır
Yaz boyunca, ortam nemi artar ve kuru havanın soğuk hissettirdiği gibi, nemli hava da daha sıcak hissettirerek odaların sıcak ve boğucu algılanmasına neden olur.
Konvansiyonel sistemlerle, sıcaklığı düşürmekten başka seçeneğiniz olmaz, enerji ve elektrik israf olur.
Sıcaklık bir odanın nasıl hissettirdiğinin ölçüsü olamaz.
Etrafımızdaki havada doğal olarak belirli miktarda nem olarak bilinen su buharı bulunur. Havayı çok fazla kurutmak yalnızca odanızı çok soğuk hissettirir (ısıtma derecesini gereksiz yere açmanıza neden olabilir), boğazınızın ve cildinizin kurumasına yol açabilir. Mobilyalarınızı, ahşap zeminlerinizi, kitaplarınızı ve tablolarınızı bile etkileyebilir.
KLİMA TİPLERİ
Isı Pompası
Hava Kaynaklı Isı Pompası: taze havayı alıp soğutucu akışkan dolu yüzeylerden geçirir. Dış ortamdan alınan ısı, otomatik olarak suya transfer edilir. Bu işlemden sonra ısıtma sistemi ve sıcak su ihtiyacı için kullanıma hazırdır. Hava Kaynaklı Isı Pompaları, LPG, doğalgaz ve elektrik kullanan ısıtma sistemlerine göre sürdürülebilir bir alternatiftir.
Ülkemiz enerji bakımından zengin bir coğrafyada yer almaktadır. Havada, toprakta, yeraltı sularında ve güneşte saklı bulunan bu enerjiyi kullanmak için ısı pompaları mükemmel bir çözümdür. Isı pompası sistemleriyle dönüştürdüğümüz yenilenebilir enerji kaynakları fosil yakıtlara göre ciddi bir avantaj sağlar. ·
Havadan Suya Isı Pompası nasıl çalışır? ·
Dış ünite: dış ortam havasındaki serbest enerjiyi alır ve hidrolik modül aracılığıyla evin içine taşır. Bu serbest enerji, yüksek termal dönüşüm katsayılı, çevre dostu bir soğutucu akışkan (R410A) kullanılarak hidrolik modülüne taşınır. · Hidrolik modülü aracılığıyla, evin içindeki sıcaklık kumanda panelinden kontrol edilebilir ve verimlilik en yüksek düzeye çıkarılabilir. Isı dönüştürücü dışarıdan gelen ve soğutma gazında tutulan enerjiyi, evin ısıtılması ve sıcak suyu için kullanılan suya aktarır. Hidrolik modül ısıtma ve sıcak su üretimi arasındaki öncelikleri kontrol eder.
Havadan Suya ısı pompalarının avantajları.
• Enerji tüketimini ve CO2 emisyonlarını azaltır
• Yaz aylarında soğutma sağlar ·
• Son derece esnektir .
• Var olan ısıtma sistemine bağlanabilir .
• Fotovoltaik güneş panellerine bağlanabilir
• Düşük fatura ve bakım maliyeti sağlar.
• Karbon ayak izinizi azaltır.
• Birçok ısıtma sistemine kolaylıkla entegre edilebilir. ·
•Doğalgaz, LPG ve elektrikli sistemlere göre enerji tasarrufu sağlayan alternatiftir. ·
•Güneş panelleri gibi diğer enerji tasarrufu sağlayan sistemlerle oldukça uyumludur.
•Isı Pompası, ısınma masraflarında elektrikli ısıtıcılara kıyasla %80'e varan tasarruf sağlar.
Örneğin, 9kW sisteminin COP değeri 4,84'tür. Bu, maksimum 1 COP değerine sahip olan klasik bir elektrikli ısıtma sisteminden 3,84 kW daha fazladır. Bu da %80 tasarrufa eşittir. Isı pompası sistemine fotovoltaik güneş panelleri bağlanarak tüketim daha da azaltılabilir.
Dört yollu valf, sistem içinde dolaşan soğutucu akışkanın akış yönünü ters çevirerek ısı pompalı cihazlarda ısıtma ve soğutma konumunu belirler. Valf üzerinde 4 soğutucu akışkan giriş ve çıkış borusu bulunur. Bir tarafta tek olarak bulunan giriş borusu daima kompresör basma hattıyla bağlantılıdır. Diğer çıkışlardan biri evaporatöre gaz hattından, öteki ise kondenser hattına bağlıdır. Alt tarafta bulunan üç boru bağlantısından ortadaki daima kompresör emiş hattında bulunan akümülatörün girişi ile bağlantılıdır. Dört yollu valfte iki valf bulunmaktadır. Bunlardan biri selenoid valftir ( Pilot valf ). Termostat ısıtma konumuna alındığı zaman selenoid bobin enerjilendirilir. Diğeri ise Sürgülü valftir. Sürgülü valf pilot valf tarafından hareket ettirilir.
DÖRT YOLLU VANA
Multi Split Klima nedir?
2, 3, 4 veya 5 odayı balkon, bahçe vb. bir alana yerleştireceğiniz tek bir dış ünite ile soğutup ısıtabilirsiniz. Split Klimada her oda için ayrı ayrı dış üniteye ihtiyacınız bulunmaktadır.
Multi Split Klima’nın avantajları nelerdir?
• Tek bir dış ünite kullanıldığı için yaşam alanlarınızda alan kayıplarına sebep olmaz.
• Her bir oda için ayrı dış üniteler kullanıldığında oluşacak görüntü kirliliğinin önüne geçer.
• Tek bir dış ünite kullanıldığı için daha düşük ses seviyesi ile çalışır.
• Farklı iç ünite seçenekleri ile kullanılabileceği için mimari tasarımlara uyum sağlar.
Multi ve split klima ile VRF sisteminin kapladıkları yer açısından kıyaslanması
Kompresörlerin Arıza ve Bakımı
Klima parçaları zamanla arızalanarak hata yapabilir. Bunun sonucu uygun olmayan biçimde çalışmaya başlayabilir. Fakat çoğu zaman o parçaların oluşturdukları sorunların sonuçları kompresörde görünür. Birçok mekanik soğutma sistemi sorunu, uzun bir süre ilgilenilmeden devam etmesine müsade edildiğinde kompresör hatası oluşturur. Kaynaklı hermetikler sahada onarılabilen tip değildir ve ister motor arızası ister valfın bozulması ya da başka bir sebep içerdiği problem ne olursa olsun ünite tamir istasyonuna veya fabrikaya geri götürülmelidir. O zaman bozulanın yerine başka bir kompresör takılır.
Yağın temizleyici bir etkisi olması dolayısıyla küçük parçacıklar ve zararlı kimyasal bileşikler yağın içinde toplanıp kompresöre gider ve burada kompresör hasarına neden olur. Örneğin, uygun olmayan boru kesimi, temizleme, lehimleme, sahadaki borulama işlerinde veya boruların onarılmasında kullanılan kaynak teknikleri bir çok katı kirleticinin sisteme girmesine neden olacaktır.
Atmosferimiz, oksijen de içerir. Isı ile birleştiğinde sisteme giren oksijen sistemdeki yağın kimyasal olarak bozulmasına neden olur. Bu bozulma tehlikeli asitler ve çamur meydana getirecektir. Böyle bir reaksiyonun başka bir yan ürünü sudur ve içinde bulunduğu sisteme nem katar. Su, mekanik soğutma sisteminde bir kirleticidir. Eğer yeterli miktarda nem sisteme girip su oluşturursa, içte korozyona, buz tıkanmasına ve bazı durumlarda, motorun yanmasına, neden olabilecek motor yalıtımının hasar görmesine neden olur.
Yağ-soğutucu karışımının en hızlı ve en şiddetli kirlenmesi belki de hermetik bir kompresörün motoru yandığında meydana gelir. Çıkan kimyasal bileşikler son derece zararlıdır ve sistem boyunca hızla hareket eder. Değiştirilen kompresördeki yağ sistem boyunca dolaşacak ve kirleticileri toplayarak, yeni kompresöre çok çabuk biçimde geri getirecekdir. Deneyimler, hermetik motor yandıktan sonra tüm kirleticileri uzaklaştırmak için sistem baştan başa temizlenmesi gerektiğini göstermektedir.
Nem, soğutucu akışkan ile reaksiyona girerek kompresör yağına ve sistemdeki malzemelere zarar verecek etkiler yaratan asitlerin ve kimyasal bileşiklerin oluşmasına neden olur. Metal parçaları sistemdeki su dolayısıyla kırıldığında, metalik çamur oluşur. Bu çamur kompresör yüzeylerinde çizikler meydana getirir ve bu da kompresörün çalışma verimini ve ömrünü azaltır. Çamur birikintileri, kompresör çıkış vanaları veya silindir kafaları gibi sıcak noktalarda karbonlaşma meydana getirir.
Su, hermetik motor kanat yalıtımının arızalanmasına neden olur. Bu elektriksel kısa devre ve kompresör motorunun topraklanarak sistemi çok ciddi bir şekilde kirletecek motor yanmasıyla sonuçlanır. Sistemdeki suyu atmak için iyi bir vakum pompası gerektirir. Bir sistemin suyunun giderilmesinde en yaygın kullanılan yöntem boşatmadır
Kompresörün Yanma Sebebleri
İlk anda çekilen demenaj akımından dolayı şebekede bir gerilim düşmesi olur. Role bobininde oluşan magnetik alan nüveyi aşağıya çekemez ve yay gücü ile kontaklar kapanır.
Bu sırada DDK ile İHK bir akım geçer.Rotor kalkışını yaptıktan sonra akım normal değerine düşer.Akım düştüğünde röle bobini uçlarındaki gerilim yükselir.Bobinin nüveyi aşağıya çekerek kontakları açar ve İHK devreden çıkar.
• İlk haraket kondansatörü (İHK), kısa devre ise motor kalkışını yapar. Yardımcı sargı yanar.
• İlk haraket kondansatörü, açık devre ise motor kalkışını yapamaz. Ana sargı yanar.
• Daimi devre kondansatör (DDK), kısa devre ise motor kalkışını yapar. Yardımcı sargı yanar.
• DDK açık devre ise motorun kalkışını yapması tesadüfe bağlıdır. Kalkışını yapsa dahi ana sargı yanar.İHK sızma gerilimi fazla ise kalkış yapabilir.
• Röle bobini yanıksa kompresör kalkış yapar. İHK patlar yardımcı sargı yanar.
• Röle kontakları yapışıksa yardımcı sargı yanar.
• Röle kontakları oksitli ise motor kalkış yapamaz.
Verim Kaybı Sebebleri
• Kaçıran boşaltma valfleri pompalama verimini düşürür ve karter basıncının hızla atmasına sebeb olur.
• Gevşek pistonlar yanlarından aşırı akışkan akmasına ve pompalama eksikliğine sebep olabilirler.
• Aşınmış yataklar boşluk hacminin artması etkisini yaratır ve aşırı genleşmeye yol açar.
• Kayış tahrikli ünitelerde kayışın yerinden kayması verim kaybına yol açar.
Gürültülü Çalışma Sebebleri
Kompresörün gürültülü çalışması çoğunlukla bir problem olduğunun bir göstergesidir. Kompresörün dışında anormal bir durum veya kompresörün kendi içinde zarar veren veya kötü şekilde aşınmış bir parça olabilir. Bunun için kompresörü değiştirmeden önce şu olası nedenler kontrol edilmelidir:
• Sıvı taşması: Kompresöre yalnız kızgın buharın girdiğinden emin olunuz
• Yağ taşması: Büyük ihtimalle yağ evaparatörde veya emme hattında takılmıştır ve aralıklarla kütleler halinde kompresöre geri geliyordur.
• Gevşek kasnak: Kayış tahrikli ünitelerde kasnağın gevşemesi gürültüye neden olabilir.
• Kompresör montajında hatalı ayarlar: Dış montajlı hermetik tıp kompresörlerde kompresörün ayakları mesnetlere çarpıyor olabilir bu da kompresörün temelde baskı yapmasına yol acar.
Kompresörden Gelen Seslerin Sebebleri
• Yetersiz yağlama: Yağ seviyesi tüm yatakların yeterince yağlanmasına yetmeyecek kadar az olabilir.
• Aşırı yağ seviyesi:Yağ seviyesi aşırı yağ pompalanmasına veya yağın taşmasına sebep olacak kadar yüksek olabilir.
• Sıkı piston veya yatak: Sıkı bir piston veya yatak diğer yatağın vuruntu yapmasına neden olabilir.
• İç yapıda zarar verici bağlantı parçası: İçten yay montajlı kompresörlerde bağlantı parçaları kompresörün kabuğuna çarpmasına neden olabilecek şekilde bükülmüş olabilir.
• Gevşek yataklar: Gevşek bir piston kolu piston pimi veya ana yatak doğal olarak aşırı ses yapacaktır.
• Kırık valfler: Kırık bir emme veya boşaltma valfı bir pistonun tepesinde kalabilir ve her kompresör strokunun sonunda valf plakasına çarpabilir.
• Gevşek rotor veya eksantrik: Hermetik kompresörlerdeki mil üzerindeki gevşek bir rotor, kamanın kama yatağında oynamasına dolayısıyla gürültülü çalışmaya sebep olabilir.
• Gaz vuruntusu: Belli şartlar altında ses evaparatörden kondenserden veya emme hattından gelebilir. Emme hattından veya boşaltma borusundan artarak gelen bir vuruntu ve/veya ıslık sesi seklinde ortaya çıkabilir.
Sistemden gelen sesleri aşağıdaki tabloda sıralanmıştır. Sistemden gelen her ses zararlı değildir.
• Coşma sesi :Drenaj hortumundaki havayı içeriye emen ve yoğuşma suyu toplama kabındaki suyu dışarıya üfleyen ventilasyon fanının çıkarttığı ses.
• Değişken çalışma sesi:Çalışma sesi ortam sıcaklığı değişimlerine bağlı güç değişimi nedeniyle değişir.
• Kilitleme sesi geliyor: Hava sıcaklının değisiminde iç ünite gövdesinin genleşmesi veya büzülmesi esnasında bu ses çıkar.
• Psss sesi var: Ünitenin içinde gaz akışı durduğunda ve değiştiğinde bu ses duyulur.
• Akış sesi var: Cihaz devamlı çalışmaya geçmeden önceki sogutucu gazın akışı nedeniyle oluşan sestir.
•Soğutma esnasında duyulan çıtırdama sesi:Klima gövdesinin sıcaklık değişimi sebebiyle genleşmesinden veya büzüşmesinden kaynaklanır normaldir.
•Çalışma esnasında veya kapattığınızda duyulan lıkırdı/hışırtı benzeri ses:Klima sisteminin içinde dolaşan gazdan kaynaklanır. 2-3 dakika süresince duyulur normaldir.
Klimalarda Çeşitli Arıza Bulma ve Giderme
Klima Çalışmıyor
• Klimaya enerji gelmiyor olabilir, klimanın şebekeye bağlandığı prizde veya buatta gerilim kontrolü yapılır
• Çalıştırma anahtarı arızalı olabilir, anahtar kontrol edilir. Arızalı ise değiştirilir.
• Fan motoru ve ekovat arızalı olabilir. Fan motoru ve ekovat ayrı ayrı kontrol edilerek arıza bulunur. Arızalı olan değiştirilir.
• Uzaktan kumandalı ise kumanda alıcısı ve vericisi arızalı olabilir.Uzaktan kumanda alıcısı ve vericisi kontrol edilerek arıza giderilir.
Klimanın Fan Motoru Çalışıyor Ne Soğutuyor Ne De Isıtıyor
• Termost arızalı veya bağlantısı yanlış olabilir termostat kontrol edilir. Arızalı ise değiştirilir. Yanlış bağlantı varsa düzeltilir.
• Ekovat termiği arızalı olabilir, Ekovat termiği kontrol edilir. Akım geçmiyorsa termik yenisi ile değiştirilir.
• Ekovat rölesi arızalı olabilir, röle kontrol edilir. Kontaklar yapışmış veya akım geçirmiyorsa röle değiştirilir.
• Ekovat daimi veya ilk kalkınma kondansatörü arızalı olabilir, daimi ve kalkınma kondansatörü kontrol edilir. Arızalı ise değiştirilir.
• Ekovat arızalı olabilir, ekovat sargı uçları kontrol edilir. Ekovat arızalı ise değiştirilir. Sisteme gaz verilir.
Klima Ekovatı Kalkış Yapmıyor Termik Attırıyor
• Daimi veya ilk kalkınma kondansatörleri arızalı olabilir, kondansatörler kontrol edilir. Arızalı olan varsa değiştirilir.
• Röle arızalı olabilir, röle kontrol edilir. Arızalı ise değiştirilir.
• Şebeke gerilimi 180 volttan düşük olabilir, şebeke gerilimi kontrol edilir. 180 volttan düşükse gerilimin yükselmesi beklenir veya gerilim regülatörü kullanılır.
• Sisteme fazla gaz verilmiş olabilir, sistemde fazla gaz varsa fazlalık boşaltılır.
• Gaz dengeleme zamanı dolmamış olabilir, gaz dengeleme zamanı dolana kadar ekovatın enerjisi kesilir. Sonra enerji verilerek ekovatın çalışıp çalışmadığına bakılır.
• Ekovat arızalı olabilir, ekovatın sargı uçları kontrol edilir. Arızalı ise ekovat değiştirilir. Sisteme gaz verilir.
Klima Sigorta Attırıyor
• Besleme kablosunda kısa devre olabilir, besleme kablosu kontrol edilir. Kısa devre varsa kablo değiştirilir.
• Akım taşıyan kablolar bağlantı yerlerinden çıkmış veya arızalı olabilir, akım taşıyan kablolar kontrol edilir. Çıkmış uç yerine takılır. Kısa devre olan kablolar değiştirilir.
• Fan motoru sargılarında kısa devre olabilir, fan motoru kontrol edilir. Arızalı veya gövdeye kaçak varsa fan motoru değiştirilir.
• Ekovat sargılarında kısa devre olabilir, ekovat kontrol edilir, ekovatta kısa devre varsa ekovat değiştirilir. Sisteme gaz verilir.
Klima Çalışıyor Fakat Isıtma ve Soğutma Yapmıyor
• Sistemde gaz kaçağı olabilir, sistem kontrol edilir. Kondenserde ısınma ve soğutucuda hiç karianma yoksa gaz sızıntısı olabilir. Gaz kaçağının yerin bulunarak kaynak yapılır. Sisteme gaz verilir.
• Sistemde tıkanıklık olabilir, sistemde nem veya pislik tıkanıklığı varsa drayer değiştirilir. Sisteme ara gaz verilir. İyi bir şekilde vakum yapılarak sisteme gaz verilir.
• Ekovat gaz basmıyor olabilir, ekovat basıncı düşükse ekovat değiştirilir.
Klima Sesli Çalışıyor
• Fan motorunun burç veya rulmanları arızalı olabilir, fan motoru kontrol edilir.Sesli çalışıyorsa ses giderilir. Gerekirse değiştirilir.
• Ekovat sesli çalışıyor olabilir, ekovat kontrol edilir. Bağlantı vidaları sıkılır. Ses ekovat içerisinden geliyorsa ekovat değiştirilir.
Dış üniteden buhar çıkması :Defrost esnasında oluşan su buharlaşır.
Kompresörlerin Bakımı
Bugün üretilen kompresörlerden uzun yıllar arızasız sakin bir çalışma beklenmektedir. Çoğu uygulamada kompresörlerin günde 24 saat, yılda 365 gün çalışması istenmektedir. Böyle sürekli çalışma yine de çoğu zaman kompresör için sıcaklıkların sürekli değiştiği ve yoğun sabit bir viskozitede tutulmadığı çevrim çalışması kadar zor değildir.Kompresör arızalarının çoğu çalışmanın getirdiği eskimeden değil sistem hatalarından kaynaklanır. Arızaların önlenmesi ise soğutma tesisatının servis ve bakımlarının iyi ve düzenli yapılması ile mümkündür.
Soğutma sistemi /Klima bakım ihtiyaçları
Haftada Bir Defa
• Yağ seviyesi kontrol edilir. Yağ, gözetleme camının orta hizasından düşük ise her yarım saatte bir seviye kontrol edilir ve seviye düşük kalmakta devam ederse yağ ilâve edilir.
• Kompresör durdurulup şaft salmastrasından yağ sızıntısı kontrol aşırı yağ sızıntısı var ise dedektörle kaçak muayenesi yapılmalı ve kaçak giderilmelidir.
• Sistemin umumi çalışma durumu (ses, titreşim, soğutma, basınç ve sıcaklık durumları) kontrol edilip anormal bir durum görülürse müdahale edilmelidir.
Ayda Bir Defa
• Haftalık bakımdaki maddeler aynen yapılır. Bunlara ilave olarak;
• Bütün motorlar ve vantilatör yataklarının yağlama durumu kontrol edilir. Gres yağlamalı şaftlar ayda bir yağlanmalıdır.
• Yüksek basınç tarafı manometresinden çıkış basıncı kontrol edilir. Yüksek görülürse sebebi araştırılıp giderilmelidir.
• Dış ünite (kondanser) üzerinde birikmiş olan pislikler temizlenir.
• İç ünite (evaparatör) üzerindeki buzlar eritilir ve iç ünite (evaparatör) filtresi temizlenir.
• Cihazın soğutucu gaz tesisatında kaçak olup olmadığı gaz kaçak dedektörüyle kontrol edilir.
• Cihaz üzerindeki iç ve dış ünitelerindeki fanların düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir.
• Ekovat kalkış ve çalışma volt ve amperinin normal değerler içinde olup olmadığı kontrol edilir.
• Cihazın çalışma koşullarına ve amacına uygun yeterli soğutma yapıp yapmadığı dijital termometre ile ölçülür.
• Cihaz üzerindeki elektronik kartın; uzaktan kumanda devresinin, amacına uygun çalışıp çalışmadığı ve işlevleri kontrol edilir.
Yılda Bir Defa
Dış Ünitelerde
• Cihazın dış temizliği yapılır.
• Cihaz içi gaz kaçakları kontrol edilir.
• Cihazın iç temizliği yapılır.
• Elektrik besleme bağlantıları kontrol edilir.
• Fanların elektriksel bağlantıları kontrol edilir.
• Fanların mekanik bağlantıları kontrol edilir.
• Kompresörlerin elektriksel bağlantıları kontrol edilir.
• Elektronik kartların temizliği yapılır.
• Basınç sensörlerinin elektriksel bağlantıları kontrol edilir.
• Emniyet elemanlarının elektriksel bağlantıları kontrol edilir.
İç Ünitelerde
• Cihazın dış temizliği yapılır.
• Cihazın filtre temizliği yapılır
• Cihazın ısı değiştirici serpantini temizlenir.
• Cihaz içi gaz kaçakları kontrol edilir.
• Cihazın iç temizliği yapılır.
• Elektrik besleme bağlantıları kontrol edilir.
• Fanların mekanik bağlantıları kontrol edilir.
• Elektronik kartların temizliği yapılır.
• Duvar tipi ve multi sistem klima cihazlarının filtreleri 15 günde bir, tavan tipi klima cihazlarının filtreleri ise yılda bir kez temizlenmelidir. Bu süreler ortamın tozluluk derecesine göre değişebilir.Split ve multi tip klima cihazlarının ön tarafinda yer alan ve havayı temizleyen elektrostatik filtreyi her 3 ayda bir değiştirmelidir.
Vakumlama İşlemi
Basınç dönüşümlerinden en çok kullanılanları aşağıda gösterilmiştir.
1 Pa = 1 N/m2 1 bar = 105N/m2 1 psi = 0,06895 bar 1 kg/cm2 = 0,981 bar
1 atm =1,013 bar 1 bar = 14,5 psi 1 atm = 0,96 kg/cm2
• Bir klima sisteminin kullanım ömrü ve verimli çalışması, sistem içinde bulunan nem ve havanın tamamen alınmasına bağlıdır. Vakum servis elemanının titizlikle yapması gereken bir servis işlemidir.
• Sistem içindeki hava basma hattındaki basıncın artmasına ve soğutucu akışkanın kondenserde daha yüksek sıcaklıklarda yoğuşmasına neden olur. Bu ise enerji tüketiminin artmasına ve performansın düşmesine sebep olur
• Nem soğutucu akışkan ve kompresör yağı ile reaksiyona girerek, hidrofulorik ve hidroklorik asit oluşturur. Bu asit kompresör motor sargılarının üzerindeki yalıtkan tabakayı eriterek motorun yanmasına, dolayısıyla kompresör arızasına sebep olur. Vakum işlemi için vakum pompasının hortumları 3 yollu servis valfine bağlanır. Vakum işlemi 4 mmSS a kadar yapılmalıdır. 4 mmSS’ na ulaşıldığında vakum pompası ve vanası kapatılarak 3 dakika beklenir. Bu süre içinde vakum manometresindeki basınç 2.5 mm SS’ dan fazla yükselmemelidir.
Burada büyütülmüş halde gösterilen ölçü aleti vakumu gösterir. Burada gösterilen ölçü aleti 0 inç Hg. Vak. (0 PSIG )'den başlar ve bu vakumun olmadığını gösterir. Tam bir vakum 30 inç Hg. Vak.tur. Bu durumda sistemde hiç basınç yoktur. Gerçekte, 29.92 inç Hg. Vak. tam bir vakumdur fakat son okunan ölçü 30 inç'e yuvarlatılmıştır. Ölçü manifold takım üzerindeki göstergeler uygun bir boşaltma için yeteri kadar hassas değildir. Bu yüzden, ayrı bir hassas vakum göstergesi kullanılmalıdır. Vakum pompasının yüksek vakum ve alçak vakum pompaları iki temel tipi vardır.
Bir klima devresinin, hava, rutubet ve diğer kirlerden soğutucu şarjı yapılmadan önce arındırılması işlemine vakumlama denir.
Klima sistemlerine akışkan şarjı yapılmadan önce mutlaka sistemdeki havanın ve nemin vakumlandığından emin olunmalıdır. Sistemin vakumlandığını gösteren hassas bir vakummetre bağlanır; yoksa şarj manifoltu üzerindeki manometreden yararlanılabilir. Alçak taraf servis valfinede hassas vakummetre bağlanır.
Tam Vakum Yöntemi
Birinci vakumda klima sistemlerindeki gazların ancak %90’ı tahliye edilebilir. Birinci vakum sonunda kalan %10’luk yoğuşmayan gazları tahliye etmek için şarj silindirinden bir miktar soğutucu akışkan şarj edilerek kompresör çok kısa bir süre çalıştırılıp yoğuşmayan gazların kompresör karterinde evaporatör ve kondenser kanallarında kritik bölgelerden hareket ettirilip soğutucu akışkanların karıştırılması sağlanır. Sistemdeki nem ek vakumla alınsa dahi yoğuşmayan gazlar yağ ile kimyevi reaksiyonlara girerek hidroklorik, hidroflorik asitlerle karbon ve suyun açığa çıkmasına sebep olunur. Bu olaylar sistem çalıştığı sürece tekrar edildiğinden hermetik ve yarı hermetik kompresörlerin sargılarının yanmasına sebep olur. Soğutma sistemlerinde nem ve yoğuşmayan gazları tamamen vakumlamak tek vakumla mümkün değildir.
İkinci vakumlamada soğutucu akışkan ne yoğuşmayan gazlar sistem dışına tahliye edilir. Sisteme tekrar birinci vakumdaki gibi soğutucu akışkan şarjı yapılarak kompresör çok kısa bir süre çalıştırılır. Üçüncü vakumda da soğutucu akışkan ve yoğuşmayan gazlar sistem dışına tahliye edilir. Üçüncü vakumda yoğuşmayan gazların oranı 0,001 seviyesine düşerek oldukça emniyetli seviyeye gelmiştir.
Vakum pompası çalıştırılarak en az 755 mm Hg sütunu vakum sağlandığında, irtibat vanası kapatılıp pompa 3-4 saat beklenir. Vakum manometresinde yükselme olmazsa sızdırmazlıktan emin olunabilinir.
Üçlü vakumlamanın sonunda sisteme soğutucu akışkan şarjı yapılabilir.
Dönüştürülmüş bir soğutucu akışkan kompresörünü asla vakum pompası olarak kullanmayın. Sistem kompresörü ile sistemi boşaltmaya asla kalkışmayın. Bu yol kullanıldığında, kötü bir boşaltma yapacak, hasara veya patlamaya yol açabilecektir. Vakum pompasının iç yapısı ve çalışması daha önceki modüllerde açıklanmıştır.
Vakum Pompası, Gaz Geçiş Adaptörleri Vakum ve Şarj Manifoldu Yardımıyla
Vakum Yapmak
• Kaynak ve montaj işi bitmiş olan soğutma devresi servis hattına T adaptörlerinden birini takın, kaynaklı olanı monte edilecek ise supap içinde yanabilecek olan kısmı dışarı çıkarın ve kaynatınız.
• Gaz ve şarj manifoldunu düşmeyecek yakın bir yere asın ve mavi hortumun eğri boyunlu tarafını, T adaptörün diğer kısmına takın. Bu sırada manifoldun her iki valfi de kapalıdır. Mavi hortuma bağlı olan alçak basınç yani vakumanometresi valfini açın.
• Vakum pompasını çalıştırınız.
• Vakum basıncı -1 har ya da -29 Psi gelinceye kadar ve en az 30 dakika olmak üzere vakum pompasını çalıştırınız.
• Gerekirse sisteme çok az miktar soğutucu akışkan şarj edip yeniden vakum yapılabilir.
• Vakum pompası çalışırken manifoldun üzerindeki alçak basınç (mavi) valfini kapatınız.
• Vakum manometresinde bir yükselme var ise kaçak var demektir. Kaçağın yerini bulup giderdikten sonra yukarıdaki işlemleri tekrarlayınız.
• Manometre ibresinde bir değişiklik yoksa vakum işlemini bitirin ve sarj hazırlığını yapınız
Dikkat: Vakum pompası çalışırken devrenin kompresörü de çalıştırılmamalıdır. Sebebi o anda birbirlerine tam ters çalışmaktadır. Her ikisi de zarar görebilir.
Gaz Kaçak Tespiti
1.Basınçlandırma ile Kaçak Testi
Yeni tesis edilmiş bir klima sisteminde ilk yapılacak iş, sistemi basınçlandırarak kaçak testine tabii tutulmasıdır. Eğer sistem kaçak testine tutulmadan soğutucu akışkan şarjı yapılırsa sistemdeki kaçağın tespiti zorlaşacak, sistem içerisine hava sızacak, kaçak kaynakla birleştirilen bölgede ise soğutucu akışkan yüksek sıcaklıkta ayrışarak asit çözeltileri oluştuğu gibi sızdırmazlığı sağlamakta mümkün olmayabilir.
Basınçlandırma testi yapılacak klima sisteminde kompresörün alçak ve yüksek tarafındaki servis valfleri ileri konuma getirilir. Kompresörün servis valflerine şarj manifoltunun alçak ve yüksek taraf hortumları bağlanır, servis hortumu ise basınç regülatörü çıkışına bağlanır. Azot tüpüne bağlanan regülatörle hat basınç göstergesindeki basınç en fazla 150 psig’a getirilir. Az miktarda yavaşça sisteme kuru azot verilerek alçak taraf manometresinin hareketlenmesi gözlenir. Bu esnada sistem izlenerek herhangi bir kaçak sesi veya anormallik olup olmadığına dikkat edilerek herhangi bir aksaklık olduğunda derhal azot kesilip aksaklık giderilmelidir. Aksaklık yoksa yavaş yavaş azot verilmeye devam edilerek alçak taraf basıncı test basıncı, seviyesine kadar yükseltilir. Test basıncına getirilen sistemde,tüpten veya şarj manifoltundan azot kapatılır. Tüm boruların ve ekleme parçalarının kaynaklı
ve rakorlu bağlantılarında kaçak olup olmadığı kontrol edilir. Kaynaklı birleştirmede pasta geçici bir süre sızdırmazlığı sağladığı için sonradan çıkabilecek kaçaklara karşı kauçuk bir tokmakla ek yerlerine hafifçe vurarak kaçakların bulunması sağlanır.
2.Sabun Köpüğü ile Kaçak Testi
Klima sistemlerinde soğutucu kaçağını belirlemede kullanılan diğer bir yöntem de sabun köpüğü kullanılmasıdır. Suya sabun karıştırılmak üzere hazırlanan sulu çözelti, bir fırça veya tüp yardımıyla kuşku duyulan kaçak yerine sürülür. Eğer bu bölgede gaz sızıntısı varsa yüzeyde oluşan film tabakası kabarcık yaparak kaçak yerini belirlenmesine yardımcı olur. Bu yöntemde sistemin mutlaka basınçlı durumda olması, sistemde vakum durumuna düşmüş bir bölgenin bulunmaması gerekir. Aksi takdirde sulu çözeltinin sistem içine emilmesi durumu ile karşılaşılabilir. Sabun köpüğünün iyi balonlaşması için sabun çözeltisine birkaç damla gliserin damlatılır. Sabunlu su çözeltisinde kullanılan su (sabun köpüğü yapılan su), mümkün mertebe yumuşak su olmalıdır.
Bulanabilen tüm kaçak yerleri tespit edilir. Azot boşaltıldıktan sonra tespit edilen yerlerin tekrar sızdırmazlığı sağlanır. Her iki kaçak giderme işleminden sonra, azotla basınç testi tekrarlanmalıdır.
Kaçaklar tümüyle giderildikten sonra sistem 24 saat basınç altında bırakılır. Basınçta bir düşme olmamışsa sistemin sızdırmazlığından emin olunur. Kaçaklardan tamamen emin olunduğunda; azot gazı sistemden tahliye edilir.
Basınçlandırma testinde kuru azot yerine kesinlikle oksijen veya asetilen gazı kullanılmamalıdır. Oksijen kompresördeki yağla birleşince, asetilen 15 psig basıncın üzerinde patlayabilir.
3.Elektronik Dedektörler ile Kaçak Testi
Filorokarbon sistemlerindeki sızıntıları saptamak için burnumuza güvenemeyiz. Bunun yerine hassas sızıntı belirleme yöntemleri kullanılmalıdır. Herhangi bir halojen ve karbonlu soğutucu akışkanlar ile birçok sızıntı saptama yöntemi vardır. Ancak, bugün için en iyi yöntem elektronik sızıntı dedektörüdür. Elektronik detektörler çeşitli gazların kaçaklarının algılanmasında kullanılmak üzere geliştirilmiş pilli cihazlardır. Kaçak yerinin tespitinde, bir sızıntı ile karşılaşırsa ses veya ışıkla uyarı verir.
Bunlardan bazılarında hem ses hem de ışıkla uyarı beraber çalışır. Bu elde edilebilir hassas, güvenilir ve diğer eski yöntemlerle karşılaştırıldığında çok büyük miktarda zaman kazandırır.
• Ultrasonik sızıntı dedektörleri, birçok gazın sızıntı sırasındaki sesini algılamak için ekonomik bir yöntemdir.
• Seçici olmayan soğutucu akışkan detektörleri gaz hissedicilerinin en az pahalı olanlarıdır. Dayanıklı, kullanımı kolay ve birçok soğutucu akışkanı hissedebilir, fakat küçük yavaş sızıntılar için fazla hassas değildir.
• Halojen özellikli kaçak detektörlerin; klor flor ve brom içeren halojenleri hisseder. Bu kaçak dedektörleri kalibre edilebilir ve dayanıklıdır.
Servis Manifoldu ve Bağlanması
Bu cihaz sistem çalışma basınçlarının ölçülmesinde, soğutucu akışkanın eklenip eksiltilmesinde, yağ eklenmesinde, yoğuşmayan gazların sistemden temizlenmesinde kullanılır. Diğer taraftan kompresörün by-pass edilmesine ve sistem şartlarının analizine imkân verir. Servis veya test etme manifoldu, resimde görüldüğü gibi üzerinde emme ve şarj basınç göstergelerinin bağlı olduğu, emme ve vakumlama servis valfleri ile dolum (şarj) girişi olan bir servis manifoldundan ibarettir. Manifoldun alt kısmında, cihaz emme servis valflerine (sol), soğutucu silindirine (ortada) ve cihaz boşaltma veya sıvı hattı valfine (sağ) bağlantı sağlayan hortum çıkışları bulunur.
Çoğu cihazda, renk kodu olarak emme tarafı göstergesi ve hortumu mavi, şarj tarafı göstergesi ve hortumu kırmızıdır. Orta veya soğutucu silindirine bağlı hortum ise sarı renktedir. Bu yöntem, hortumların karışarak cihaza zarar verilmesinin önlenmesinde çok yararlıdır. Bu teçhizatı asmak üzere manifold üzerinde bir de kanca vardır.
Emme servis vanası biraz açıldığında ve orta noktaya kadar açıldığında hem servis çıkışı hem de emme hattı açılacaktır. Gösterge manifoldundan değerler alınabilir.
Kompresörün bir kısım akışkanı soğutucu silindirden bir kısmını da sistemden çekmesiyle buhar şarjı mümkün olmaktadır.
Doldurma ve diğer işlemler için gösterge manifoldu bağlandığında ve çıkartıldığında sistem servis vanaları uygun pozisyonda olmalıdır. Burada, kompresör emme servis vanası vanası arka yüzeye oturmuştur, sistemin çalışması için normal pozisyondadır. Servis çıkışı kapalıdır ve emme hattı tam olarak açıktır.
Yeniden doldurma, sistem onarıldıktan ve sızdırmazlık testi yapılmasından sonra boşaltılmalı ve suyu alınmalıdır. Bu basamaklar tamamlandığında, soğutucu akışkan doldurulmalıdır.
Soğutucu Akışkan Şarjı
Vakum ve gaz şarjı sırasında kompresör kesinlikle çalıştırılmamalıdır.
• 1/2 saat vakum yapılır.
• Aparattaki gaz basıncı rezistans vasıtasıyla 10-12 atmosfere çıkarılır.(7-8 atmosferden aşağıya olmaz.)Gaz vanası birden açılarak gazın tamamı birden verilir. Aksi taktirde gaz aniden buharlaşacağından istenilen miktarı şarj etmek mümkün olmaz.
• Eğer gaz şarj aparatı kapasitesi 1Kg ise önce 1Kg gaz şarj edilir.Geri kalan 400gr gazı şarj etmek için aparat 400 gr gaz ile doldurulur.400gr gazı şarj etmek için aparattaki gaz ısıtıcıyla ısıtılır 400 gr bir defada verilir.Fazla gaz verilirse soğutma verimi düşer.Gazın tamamı verilip sistem içinde gazın yayılması beklenmeden kompresör çalıştırılmamalıdır.
Soğutucu akışkanlarla çalışırken eldiven ve koruyucu gözlükler giyilmelidir.
Genel bir deyişle, ilave edilmesi gereken şarj miktarı büyüdükçe sıvı şarjı eğilimi artmaktadır. Şarj miktarı azaldıkça veya gerekli şarj miktarındaki hassasiyet arttıkça buhar şarjına gereksinim artar.
Soğutucu akışkanı sıvı veya buhar halinde sisteme sokarak şarj yapmak mümkündür.
Kompresör kapalı olduğunda sistemin yüksek basınç tarafına sıvı doldurulabilir. Kompresör çalışırken buhar halindeki soğutucu akışkan sistemin alçak basınç tarafına şarj edilir.
Hem sıvı hem de buhar halinde soğutucu akışkan içeren kaplarda olduğu gibi, soğutucu akışkan silindiri üstte buhar ve altta sıvı içermektedir. Sıvı soğutucu ile tamamen doldurulan bir silindir gerçekte % 80'den fazla dolu değildir. Bu güvenlik için yapılır. Sıvı veya buhar soğutucu akışkanı silindirden almanın yolu kullanılan silindirin tipine bağlıdır. Kullanılıp atılan silindirleri dik durumda sisteme şarj ettiğimizde doymuş soğutucu akışkan buharı sisteme girer Silindiri ters döndürülüp şarj yaptığımızda, doymuş soğutucu akışkan sıvı sisteme girer.
Tam doldurma gerektiren bir sistemde buhar şarjı yapılacağı zaman, ölçü manifoldunu sisteme normal yolla bağlayın. Eğer sistem boşaltılmamış ve suyu alınmamışsa öncelikle bunu yapın. Sonra servis hortumunu soğutucu silindire bağlayın. Sistem kompresörü kapalı halde ve manifold hortumlarmdaki hava boşaltıldıktan sonra soğutucu silindir vanasını ve yüksek ve düşük basınç manifold vanalarını açın. Soğutucu akışkan terazisini veya dolum yaptığınız silindiri gözetleyin. Eğer soğutucu akışkan artık sisteme girmiyorsa veya çok yavaş giriyorsa yüksek basınç manifoldunu kapatın ve alçak basınç vanası ile şarj edin.
Eğer tam dolumdan daha azı sisteme pasifçe girdiyse, dolum işlemini tamamlamak
için sistem kompresörünü çalıştırın. Kompresör bir kez çalıştığında, soğutucu silindiri soğumaya başlar ve hatta dış kısmı buzlanabilir. Dolum hızı bu noktada yavaşlar. Eğer dolum çok yavaş ilerlerse silindiri maksimum 50 C'ye kadar ısıtın.
Sıvı şarjı, buhar şarjından çok daha hızlı ilerler. Bu sıvı soğutucu akışkan yoğunluğunun buhar yoğunluğundan çok daha fazla olduğundandır Örneğin, normal oda sıcaklığında R-22, doymuş sıvı hali, doymuş buhar halinden 30 kez daha yoğundur. Bu aynı doldurma hortumunun, her bir dakikada, buhardan çok daha fazla sıvıyı ulaştırdığı anlamına gelir. Sıvı şarjı kompersör kapalıyken daima sistemin yüksek tarafından yapılır. Manifold hortumlarının havası alındıktan sonra, soğutucu silindir vanası ve yüksek basınç manifold vanası açılır. Koşullar tamam olduğunda, bütün şarj bu yolla tamamlanır. Tam şarja ulaşılamıyorsa, soğutucu akışkanın terazisini veya doldurma silindirini gözleyin. Soğutucu akışkan akışı çok yavaş veya damla damla veya durmuşsa yüksek basınç ve soğutucu silindir vanalarını kapayın. Sonra soğutucu akışkan silindirini dik tutun ve geri kalan şarjı kompresör çalışırken sistemin alçak tarafından buhar girişi ile tamamlayın.
Küçük miktarlarda soğutucu akışkan şarjının doğru yöntemi şarj silindiri kullanmaktır. Birkaç kg soğutucu akışkan içeren sistemlerin tamamiyle şarj edilmesinde iyi çalışır. Şarj silindiri, soğutucu akışkan seviyesinin şarj silindirinde görülebilmesine müsaade eder. Silindir üzerindeki işaretler doldurulan akışkan miktarının doğru olmasının kontrolüne yarar.
Bir sisteme tam şarjı monte etmek, şarj silindiri için çok büyüktür ve en iyi ağırlıkla yapılır. Hassas bir soğutucu akışkan şarj terazisi önerilir.
İşlemler
• Vakum işlemi biten ve devreye bağlı olan manifoldun alçak basınç tarafındaki valfin (mavi) kapalı olduğundan emin olunuz.
• Vakum pompasını sarı hortumdan ayırın ve buraya soğutucu akışkan tüpünü bağlayınız.
• Tüp valfini 1/4 tur çevirerek açın ve orta sarı hortumun manifoid tarafındaki ucunu 2-3 savjve için gevşetin. Böylelikle orta sarı hortum içindeki hava tahliye edilmiş ve bu hava sisteme girmemiş (pürjing işlemi) olur.
• Manifold alçak basınç tarafı (mavi) valfi açınız.Ardından tüp valfini azar azar açarak kontrollü bir şekilde devreye gaz veriniz.
• Şarj dolum işlemi bittikten sonra tüp valfini kapatınız ve kaçak arama işlemi yapın Kaçağı varsa giderin ve aynı işlemleri yapınız.
• Alçak basınç manometresindeki ibrede düşme olmuyorsa (Bu bekleme süresi en az 1 saat olmalıdır) servis körleme (pınçh off pense) işlemini yapın ve adaptörü manifoldu tüpü çıkarıp servis ucunu kaynatınız.
Soğutma Sistemine Şarj Edilecek Akışkan Miktarının Belirlenmesi
Gaz Dolumda Kullanılan Cihazlar
1.Elektronik Terazi ve Şarj Silindiri
Klima cihazları üreten birçok firma, ürünlerinde kullandıkları soğutucu akışkanı ve miktarını ya teknik kataloglarında ya da cihaz üzerinde bir etikette belirtir. Cihazlara şarj edilen soğutucu akışkan miktarı sistemin verimi ve güvenliği açısından çok önemlidir. Çünkü, bazı cihazlarda 5-10 gram soğutucu akışkan fazlalığı cihazın verimsiz çalışmasının yanında arızalanmasına bile neden olmaktadır. Bundan dolayı gaz dolumu (şarjı) hassasiyet ve özen isteyen bir iştir. Gaz şarjında elektronik terazi veya şarj silindiri kullanılması güvenli sayılabilecek tekniklerdendir. Elektronik terazi kullanımı oldukça basittir ve hatasız dolum için oldukça güvenilirdir. Her türlü soğutucu akışkanın şarjında kullanılacağı gibi gram mertebesinde hassas dolum imkanı sağlar. Diğer taraftan şarj silindirinden dolum yapılacak gaz miktarı, ortam sıcaklığı ile ilgilidir ve bu silindir üzerindeki miktar göstergesinden doğru olarak ayarlanmalıdır.
Pille çalışan elektronik bir model tercih edilir. Şarj hassasiyeti, tasarlanan toplam sistem şarjının %1'i içinde olmalıdır. Bu nedenle, ölçek sistem büyüklüğüne uymalıdır.
Banyo veya sebze terazilerini soğutucu akışkan şarjı için asla kullanmayın. Sistemi doldurmadan önce, başlangıçtaki soğutucu akışkan ağırlığını bulun ve sonra da hesaplayarak istenen son ağırlığını yazın. İstenen ağırlığa gelindiğinde şarj tamamlanmıştır. Bazı elektronik soğutucu akışkan tartıları sisteme giren şarj miktarını doğrudan okuyabileceğiniz gibi bu hesaplamayı sizin için yapar. Bazısı önceden belirtilmiş bir soğutucu akışkan miktarını otomatik olarak verir ve bu miktar sisteme girdiğinde kapanır.
2.Gözetleme Camı ile
Doğru akışkan şarjı yapılmış soğutma sistemlerinde, sıvı soğutucu akışkanın genleşme valflerine akışı her zaman kabarcıksız olmalıdır. Gözetleme camında kabarcıklar görülüyorsa sistem eksik soğutucu akışkanla çalışıyor demektir. Sisteme bir miktar soğutucu akışkanla çalışıyor demektir. Sisteme kabarcık kaybolana kadar yavaş yavaş soğutucu akışkan şarj edilir. Çalışma basınçları kararlı hale geldiğinde gözetleme camına bakılır, yöntem genellikle çalışan bir sistemin akışkan miktarını tespit etmekte kullanılmaktadır.
Soğutma Terimleri
COOL (Soğutma modu): Odanın havasını soğutur ve filtreler istenen oda sıcaklığını sürdürür.
AUTO (Otomatik çalışma modu): Oda koşullarına göre istenen sıcaklığı” soğutma veya ısıtma” yaparak istenilen oda sıcaklığını sürdürür.
DRY (Kurutma ve nem alma modu): DRY mode (kurutma modunda) odanın nemini alır ve yavaşça soğutur, klima yüksek anti-nem gücünde çalışır.
FAN (Fan modu): Oda havasını yeniden devir daim ettirir ve filtreler sabit hava devrimi sağlar.
AUTO FAN (Otamatik fan): Klima oda sıcaklığına uygun olarak” fan “hızını otomatik olarak seçer. Başlangıçta ünite yüksek fan hızında çalışır. Odanın havası istenen sıcaklık derecesine yaklaşırken fan klimayı otomatik olarak daha düşük hıza geçirir.
SLEEP (Uyku modu): Elverişli uyku koşullarına göre tasarlanmıştır.” sleep “ (Uyku) modundayken klima yedi saat sonra otomatik olarak kapanacaktır. Sonuç huzur vericidir ve zinde bir uyku ile sabahleyin enerji dolu bir şekilde uyanırsınız.
TIMER (Zaman ölçer): Gerçek zaman kontrol ekranı, eve dönüşte elektrik sarfiyatı olmaksızın istenen konumu temin etmek üzere günün saatine göre klimayı otomatik olarak “on “(Aç) ve “off “ (Kapa) fonksiyonuna getirir. Klimayı uyku halindeyken otomatik olarak kapatır.
SPLİT: İngilizceden gelen bir kelimedir. “ ayrık” anlamına gelir. Klimanın iç ve dış iki ayrı üniteden geldiğini anlatır.
HEAT PUMP: Türkçe karşılığı ısı pompasıdır. Bu özelliğe sahip klimalar elektrik enerjisini direkt olarak ısıya çevirmek yerine, dışarıdaki ısıyı içeriye taşıyarak ortamı ısıtırlar.
KOMPRESÖR: Soğutucu akışkanı evaparatörden kondensere pompalayan klimanın önemli bir parçasıdır.
EVAPARATÖR: Klimanın soğutma yaparken soğutucu akışkanın sıvı olarak girip buharlaşarak gaz olarak çıktığı eşanjördür. Split klimalarda iç ünitelerdedir.
KONDANSER: Klimanın soğutma yaparken soğutucu akışkanın gaz olarak girip soğuyup yoğunlaşarak sıvı olarak çıktığı eşanjördür. Split klimalarda dış ünitelerdedir.
BTU: İngilizce “british thermal unit “ (İngiliz ısı birimi) sözcüklerinin kısaltılmasından oluşur. Bir litre suyun sıcaklığını bir Fahrenhayt değiştirmek için gereken ısı miktarıdır. Klimalarda Btu/h olarak yani Klima bir saatte ortamdan taşıdığı ısı miktarını belirtmek için kullanılır.
DEFROST: Isı pompalı cihazlarda ısıtma konumunda çalışma durumunda, evaporatörde (dış ünitede) düşük sıcaklıklarda buz tabakaları oluşur. Isıtmanın sürdürülebilmesi için oluşan buz tabakalarının eritilmesi gerekir. Bu işleme defrost denir.
HEAT PUMP: Türkçe karşılığı ısı pompasıdır. Bu özelliğe sahip klimalar elektrik enerjisini direkt olarak ısıya çevirmek yerine, dışarıdaki ısıyı içeriye taşıyarak ortamı ısıtırlar.
KOMPRESÖR: Soğutucu akışkanı evaparatörden kondensere pompalayan klimanın önemli bir parçasıdır.
EVAPARATÖR: Klimanın soğutma yaparken soğutucu akışkanın sıvı olarak girip buharlaşarak gaz olarak çıktığı eşanjördür. Split klimalarda iç ünitelerdedir.
KONDANSER: Klimanın soğutma yaparken soğutucu akışkanın gaz olarak girip soğuyup yoğunlaşarak sıvı olarak çıktığı eşanjördür. Split klimalarda dış ünitelerdedir.
ISI: Isı enerjinin bir türüdür ve bugün mevcut ölçü cihazlarıyla direkt olarak ölçülmesi mümkün değildir. Isı’nın ölçü birimi olarak soğutmacılıkta Kilo Kalori “Kcal’’ (+14,5ºC’deki 1kg suyun sıcaklığı 1ºC artırmak için verilmesi gereken ısıdır.)
SICAKLIK:Sıcaklık bağıl bir değerdir ve maddenin ısı sıklığını (konsantrasyonunu) ifade eder. Genellikle bir referans noktaya göre daha soğuk veya daha sıcak olarak ifade edilir.
AĞIRLIK: Bir cismin, dünyanın yer çekimi kuvvetinin, etki seviyesi o cismin “Ağırlığı” olarak tarif edilir.
HACİM: Bir cismin dolu bir kaptan taşırdığı sıvı miktarı olarak tarif edilir ve birimi metre küp’tür. Litre sık olarak kullanılan hacim birimi olup 1 Litre =1dm3 =0.001 m 3 olmaktadır.
ÖZGÜL HACİM: Cismin birim hacminin ağırlığıdır ve daha çok, gazlar, buharlar ve hava için kullanılır. En sık rastlanan birimi m 3 /kg’dir.
DUYULUR ISI: Maddenin sıcaklığını değiştiren ısıya duyulur ısı adı verilir. Gizli ısı ve duyulur ısının beraberce işlem gördüğü hallerde “Toplam Isı” söz konusu olur. Bir sıvı maddenin buharlaşma sıcaklığı, bulunduğu kaptaki basıncın seviyesine bağlı olarak değişir. Keza buharlaşma ısısı da değişik buharlaşma sıcaklıklarında birbirinden faklıdır. Örneğin norm atmosfer şartlarında su 100ºC’de kaynar ve buharlaşma ısısı 538.9 Kcal /kg’dir. Hâlbuki 50ºC’de 0.126 ata mutlak basınçta (690 mm Hg vakum ) buharlaşma ısısı 569 Kcal /kg’dir.
KURU TERMOMETRE SICAKLIĞI: Termometrenin gösterdiği sıcaklıktır. Nem oranı ile bir ilişkisi yoktur.
YAŞ TERMOMETRE SICAKLIĞI:Termometre balonuna ıslak pamuk sarılarak ölçülür . Pamuktan buharlaşan su termometre etrafındaki havayı serinletir. Bu anda ölçülen ısı yaş termometre sıcaklığıdır. İnsanlar vücutlarından terleme yolu ile attıkları su buharının serinletici etkisi ile yaş termometre sıcaklığını hissederler. Buharlaşma derecesi ortamdaki nem miktarı ile orantılıdır.
BAĞIL NEM: Belli bir sıcaklık ve basınçtaki havada bulunan su buharının, o basınç ve sıcaklıktaki havada bulunabilecek maksimum su buharı miktarına olan oranıdır. Yüzde olarak ifade edilir. % 50 civarındaki bağıl nem uygun, % 80 civarı rutubetli, % 10 civarı ise kuru hava olarak tanımlanır. Bağıl nem ne kadar yüksek ise, buharlaşmada o kadar yavaş olur. Rutubetli havalarda çamaşırlar daha uzun bir sürede kurur.
ISI TRANSFERİ: Isı aşağıdaki şekillerde bir cisimden diğerine aktarılabilir.
İletimle: Isının maddenin parçaları arasında direkt temas yoluyla transfer olmasıdır.
Taşınımla : Gaz veya sıvı akışkanlarda moleküllerin makraskobik hareketleri sonucu olan ısı geçiş şeklidir.
Radyasyon:Madde karışmadan bir cisimden diğerine enerji geçisi dalga hareketi ile meydana gelir.
Soğutucu Akışkanlar
Bir soğutma çevriminde ısının bir ortamdan alınıp başka bir ortama nakledilmesinde ara
madde olarak yararlanılan soğutucu akışkanlar ısı alış verişini genellikle sıvı halden
buhar haline (Soğutucu–Evaporatör devresinde) ve buhar halden sıvı haline
(Yoğuşturucu– Kondenser devresi) dönüşerek sağlarlar. Bu durum bilhassa buhar
sıkıştırma çevrimlerinde geçerlidir. Soğutucu akışkanların, yukarıda tarif edilen görevleri
ekonomik ve güvenilir bir şekilde yerine getirebilmesi için bazı kimyasal ve
fiziksel özelliklere sahip olmaları gerekir. Bu özellikler, uygulama ve çalışma
şartlarının durumuna göre değişeceği gibi her zaman bu özelliklerin hepsini yerine getirmek
mümkün olmayabilir. Genel kaide olarak bir soğutucu akışkanda aranması gereken özellikler şunlardır:
• Az bir enerji (güç) sarfı ile daha çok soğutma elde edilebilmelidir.
• Soğutucu akışkanın buharlaşma ısısı yüksek olmalıdır.
• Evaporatör de basınç mümkün olduğu kadar yüksek olmalıdır.
• Yoğuşma (Kondenser) basıncı düşük olmalıdır.
• Viskozitesi düşük ve yüzey gerilimi (kılcallığı) az olmalıdır (Bu özellik, yüksek ısı geçişini
sağlayan, damlaşarak yoğuşmayı zorlaştırmaktadır ve kondenserde bu istenmez).
• Emniyetli ve güvenilir olmalıdır.
• Yağlama yağı ile ve soğutma devresindeki elemanlar ile zararlı sonuç verebilecek
reaksiyonlara girmemelidir. Ø Soğutma devresinde bulunması gereken rutubet (su)
ile bulunması halinde bile çok zararlı reaksiyonlar meydana getirmelidir.
• Sistemden kaçması halinde, bilhassa yiyecek maddeleri üzerinde zararlı etki yapmamalıdır.
• Sistemden kaçarak havaya karışması halinde civardaki insanlara ve diğer canlılara
zarar vermemelidir.
• Havaya karıştığında yanıcı ve patlayıcı bir ortam meydana getirmemelidir.
• Çalışma şartlarındaki basınç ve sıcaklıkların en uç sınırlarında dahi ayrışıp çözülmemeli,
bütün özelliklerine muhafaza etmelidir.
• Elektriksel özellikleri (Bilhassa hermetik tip kompresörler için) uygun olmalıdır.
Bu özelliklerin hepsini birden her şart altında yerine getirebilen üniversal
bir refrijeran madde (soğutucu akışkan) mevcut değildir. En sık rastlanan diğer soğutucu akışkanlar:
SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN OZON TABAKASINA VE ÇEVREYE ETKİSİ
Klor içeren soğutucu akışkanlar (CFC ve HCFC kökenli) atmosferi çevreleyen stratosfer de koruyucu görev yapan ozon tabakasını etkileyerek tahrip etmektedir. Ozon tabakası güneşin zararlı ışınlarını filtre ederek güneş ışınlarının insanlar, canlılar ve bitkiler üzerinde olumsuz etki yapmasını önlemektir. Atmosferin daha alt tabanlarında CO2 ile Halokarbon ve diğer bazı gazlar güneşin infaret ışınlarının dünya tarafına geçiren geri yansıyan güneş ışınlarının geçmesini engel olarak Antartika’daki dev buzul dağların erimesine yani küresel ısınmaya neden olmaktadır. Bu etkiye sera etkisi denilmektedir. Ozon tabakasına zarar veren soğutucu akışkanların kontrol altına alınmasıyla 100 kadar ülke 1987 yılında Kanada’nın Montreal kentinde ilk defa toplanarak Montreal protokolü olarak adlandırılan sözleşmeyi imzalamışlardır. 1990 yılında Londra’da, 1992 yılında Kopenhag’da yapılan toplantılarda CFC türü akışkanların üretim ve kullanımıyla ilgili yeni bir takvim üzerinde anlaşmaya varmışladır. Montreal protokolünde CFC türü soğutucu akışkanların üretimi ve kullanımı 2000 yılında kalkınmakta olan ülkelerin dışında tamamen yasaklandı. Ülkemiz kalkınmakta olan devlet statüsünde olduğundan 10 yıl ertelemeyle uygulanacaktır.Geçiş dönemi diye adlandırılan ve HCFC türü soğutucu akışkanların (R-12) 2030 yılına kadar tespit edilen kapasitenin sıfır seviyesine düşürülmesi gerekmektedir. Ayrıca 2010 yılından itibaren yeni HCFC (R-22) soğutucu akışkan üretimi gerektiren hiçbir yeni soğutucu akışkan ekipmanı imal edilmeyecektir. Mevcut soğutma sistemlerinin servis ve bakım ihtiyacı için kullanılmak üzere HCFC soğutucu akışkan üretimi 2020 yılına kadar sürecektir. Üretimi ve kullanımı önlenecek CFC ve HCFC türü soğutucu akışkanların yerine Klor içermeyen yine metan etan gibi gazlardan sentez yoluyla elde soğutucu akışkanlar geliştirilmiştir. Klor yerine hidrojen atomu bağlanarak bu gazlara Hidroflorakarbonlar (HFC) diye adlandırılmaktadır.
Soğutucu akışkanların ozon tabakasına olan zararları ODP (Ozone Depletion Potential, Ozon Delme Potransiyeli) değeri ile belirlenir. ODP değeri, R12 soğutucu akışkanı baz alınarak belirlenmektedir ve bu akışkan için 1’dir. Soğutucu akışkanların karbon monoksit içerikleri ise GWP (Global Warning Potential, Küresel Isınma Etkisi) değerleri ile tespit edilir. Günümüze kadar en çok kullanılan ve ozonu en çok tahrip eden R11, R12, R13, R22 ve R502’ nin yerine kullanılan veya kullanılacak olan akışkanların ozonu delme potansiyelleri, küresel ısınma etkileri ve fiziksel özellikleri karşılaştırılmalı olarak Tablo 9.3’de verilmiştir. Geçiş dönemi (HFC’ler), için ve uzun süreli çözüm için (HFC’ler), mevcut yeni bulunan soğutucu akışkanların karışımıyla elde edilen soğutucu akışkanlarda mevcuttur.
YAYGIN SOĞUTUCU AKIŞKANLAR
R-11 :Lastik ve plastik kökenli maddeleri erittiği için santrifüj tiplerde kullanılan bu soğutucu akışkan renksiz, korozyon oluşturmayan bir akışkan olup patlayıcı ve yanıcı değildir. Buharlaşma basınçları atmosferin altında olduğu için sızdırmazlığa karşı önlem alınmalıdır. Yağ çözücü (solvent) ve temizleyici etkisiyle soğutma sistemlerinin temizlenmesinde kullanılır. Yağlama yağı ile bütün çalışma şartlarında karışabilir. Bünyesinde 3 Klor atomu bulundurduğu için ODP ve GWP etkisi en büyük olan soğutucu akışkandır. Bu soğutucu akışkanların yerine geçiş döneminde R-123 ve R-123A soğutucu akışkanlar kullanılmaktadır.
R-12:Soğutma sistemlerinde yaygın olarak kullanılan bu soğutucu akışkan zehirli, patlayıcı ve yanıcı olmaması sebebiyle emniyetli bir akışkan olarak kabul edilebilir. Yüksek basınçlarda dahi kararlılığını kaybetmez ve bozulmaz. Yağ çözücü (solvent) etkisiyle evaporatör ve kondenserde mumlaşmayı önler. Buharlaşma sıcaklığının düşük olması. R-11’den sonra ODP, GWP etkisi en fazla olan soğutucu akışkandır. R-12’de CFC kökenli akışkan olduğu için geçiş döneminde R-22, R-124, R-401A ve R-409A soğutucu akışkanları, uzun dönem için R-125, R-143A soğutucu akışkanları kullanılmaktadır.
R-114: Yanmayan ve zehirli özelliği olmayan bir suğutucu maddedir. 80°-120°C arasında endüstriyel ısı pompalarında kullanılmaktadır.
R-123: Santrifüj soğutucu ünitelerde kullanılan ve R-11 'e en uygun olan alternatif suğutucu maddedir. R-11'e göre metalik olmayan malzemeleri etkileme gücü daha fazladır. Dolayısı ile R-123'e geçişte tüm kauçuk esaslı malzeme değiştirilmelidir. R-11'e göre daha düşük enerji verimine sahiptir. Zehirleyici özelliği nedeniyle kullanıldığı ortamda ek tedbirler gerektirmektedir. 8 saat boyunca maruz kalınacak maksimum doz 10 ppm'dir.
R-125: R-502 ve R-22 için uzun dönem alternatifi olarak kabul edilmiştir. R-143 gibi amonyak kullanımının uygun olmadığı düşük sıcaklıklar için düşünülmüştür. Yanma özelliği yoktur. Sera etkisi R-134A'dan iki kat daha fazladır. R-134A, R143A veya R-32 ile (örneğin R-404A veya R-407A gibi) değişik oranlarda kullanılarak R-502 alternatifi karışımlar elde edilmektedir.
R-401A: R-22, R-124 ve R-152a'dan oluşan (ağırlıkça sırasıyla % 52/33/15 oranında) ve R-12 için alternatif kabul edilen zeotropik bir karışımdır. HCFC içerdiğinden nihai bir alternatif olmayıp 2030 yılına kadar kullanılabilecektir. Bu soğutucu DUPONT tarafından SUVA MP39 adıyla piyasaya sunulmuştur.
R-402A: R-22, R-125 ve R-290'dan oluşan (ağırlıkça sırasıyla % 38/60/2 oranında) ve R-502 için alternatif olarak kabul edilen zeotropik bir karışımdır. HCFC içerdiğinden nihai bir alternatif olmayıp 2030 yılına kadar kullanılabilecektir. Bu soğutucu DUPONT tarafından SUVA HP80 adıyla piyasaya sunulmuştur.
R-404A:R-125, R-134a ve R-143A'dan oluşan (ağırlıkça sırasıyla % 44/4/52 oranında) ve R-502 için alternatif olarak kabul edilen zeotropik bir karışımdır. HCFC içerdiğinden nihai bir alternatif olmayıp 2030 yılına kadar kullanılabilecektir. Bu soğutucu DUPONT tarafından SUVA HP62 ve ELF-ATOCHEM tarafından FORANE FX70 adıyla piyasaya sunulmuştur.
R-13 :Renksiz, kokusuz, yanıcı olmayan zehirsiz fakat korozyon yapabilen bir soğutucu akışkandır. Atmosfer basıncında kaynama sıcaklığı -81°C olduğu için -70°C~-100°C’lik derin Kaskad soğutma uygulamalarının alçak basınç devresinde R-13, yüksek basınç devresinde R-22 ile birlikte kullanılır. R-13B1 R-13B1 (CBrF3),-70/-45 °C aralığında endüstriyel soğutucularda kullanılmaktadır. Yüksek ozon tüketme kapasitesi nedeniyle Montreal Protokolü kapsamında üretimi ve tüketimi tamamen durdurulmuştur.
R-22 : CFC kökenli soğutucu akışkanların yerine geçiş döneminde kullanılacak bu soğutucu akışkanların yerine geçiş döneminde kullanılacak bu soğutucu akışkanların ODP ve GWP ve atmosferdeki ömrü CFC kökenli akışkanlara göre oldukça düşüktür. Zehirsiz, yanmayan, patlamayan bir akışkandır. Derin soğutma için geliştirilen soğutucu akışkan olan R-22 ev tipi ticari soğutucularda paket tipi klima cihazlarında kompakt kompresör gerektirmesi yer kazancı yönünden tercih edilmektedir. Çıkış sıcaklıklarının oldukça yüksek olması nedeniyle kızgınlığın fazla olmasına dikkat edilmelidir. Derin soğutma uygulamalarında mutlaka yağ ayırıcı kullanılmalıdır.
R-134A:Termodinamik ve fiziksel özellikleri ile R-12'ye en yakın soğutucudur. Halen ozon tüketme katsayısı 0 olan ve diğer özellikleri açısından en uygun soğutucu maddedir. Araç soğutucuları ve ev tipi soğutucular için en uygun alternatiftir. Ticari olarak ta temini olanaklıdır. Yüksek ve orta buharlaşma sıcaklıklarında ve/veya düşük basınç farklarında kompresör verimi ve sistemin COP (cofficient of performance) değeri R-12 ile yaklaşık aynı olmaktadır. Düşük sıcaklık için çift kademeli sıkıştırma gerekmektedir. Mineral yağlarla uyumlu olmadığından poliolester veya poliolalkalinglikol bazlı yağlarla kullanılmalıdır.
R-143A: R-502 ve R-22 için uzun dönem alternatifi olarak kabul edilmiştir. Amonyak kullanımının uygun olmadığı düşük sıcaklık uygulamalarında kullanılmaktadır. Yanıcı özelliğe sahip olduğundan dönüşüm ve yeni kullanımlarda güvenlik önlemleri göz önünde tutulmalıdır. Sera etkisi R-134A'ya göre iki kat daha fazladır. R-125 R-134a ile birlikte değişik oranlarda kullanılarak R-502 alternatifi karışımlar (R-404A gibi) elde etmek için kullanılmaktadır.
R152A : Ozon tahribatına neden olmaz ve sera etkisi çok düşüktür ( R-12'nin % 2 si kadar) Isı pompalarında R-12 ve R-500 için alternatif olarak kabul edilmiştir. R-12 ve R-134A'dan daha iyi COP'a sahiptir. Mineral yağlarla da iyi uyum sağlamaktadır. Yanıcı ve kokusuz olan R- 152A zehirleyici özellik göstermez. Termodinamik ve fiziksel özellikleri R-12 ve R-134A'ya çok yakındır. Bu yüzden dönüşümlerde kompresörde herhangi bir modifikasyona gerek kalmaz. Hacimsel soğutma kapasitesi R-12'den % 5 daha düşüktür.
R-410A: R-32 ve R-125'ten oluşan (ağırlıkça % 50/50 oranında) ve R-22 için alternatif olarak kabul edilen yakın azeotropik bir karışımdır. Teorik termodinamik özellikleri R-22 kadar iyi değildir. Ancak ısı transfer özelliği oldukça iyidir. R-22 – R-410A dönüşümünde sistemin yeniden dizayn edilmesi gerekmektedir. Bu değişim yapıldığı takdirde sistem verimi R-22'ye göre % 5 daha iyi olmaktadır. Sera etkisinin yüksek olması en büyük dezavantajıdır. Bu soğutucu ALLIED SIGNAL tarafından GENETRON AZ20 adıyla piyasaya sunulmuştur.
R-500: R-500, R-12 ve R-152a'dan oluşan bir azeotropik karışımdır. Karışım oranı ağırlıkça %73.9 R-12, %26.2 R-152a'dır. Düşük oranda R-12'ye alternatif olarak kullanılmaktadır. R-12'ye göre daha iyi COP değerine ve %10-15 daha yüksek hacimsel soğutma kapasitesine sahiptir.
R-502 : R-502, R-22 ve R-115'ten oluşan azeotropik bir karışımdır. Karışım oranı ağırlıkça %48.8 R22, %51.2 R115'tir. En çok kullanıldığı alan soğuk taşımacılık ve ticari soğutuculardır. CFC içerdiğinden üretimi durmuştur. Düşük sıcaklıklarda yüksek hacimsel soğutma kapasitesine sahiptir. -20 -40°C aralığında R22'den %1 ile %7 arasında daha yüksek olmaktadır. COP değeri çalışma koşullarına bağlı olarak R-22'den %5-15 daha düşüktür.
R-507 :R-507 soğutucu akışkanı R-125 ve R-134a'dan oluşan (ağırlıkça % 50/50 oranında) R-502 için kabul edilen bir alternatiftir. Bu soğutuc
R-717 Amonyak (NH3) :Termodinamik ve çevresel etki özellikleri yönünden oldukça önemli bir soğutucudur. Ekonomik olması ve kolay temin edilebilir olması da ayrı bir avantajdır. Ozon tabakasına zarar vermeyen ve sera etkisi olmayan Amonyak CFC içeren soğutucu maddelere önemli bir alternatiftir. Ancak zehirli etkiye sahip olması ve yanabilir olması kullanım alanını büyük endüstriyel tesislerle sınırlı tutmaktadır. Birçok ülkede, daha küçük tesislerde ve hermetik kompresörlerde kullanımları için çalışmalar sürdürülmektedir. En yaygın kullanım alanı orta ve büyük kapasitedeki soğutucu üniteler, dondurucular ve soğuk hava tesisleridir. Tüm dünyada kolaylıkla temin edilebilen ve CFC ve HCFC içeren soğutucu maddelere uzun dönemde de alternatif olabilecek bir soğutucudur. R-134a'ya göre fiyatı 25 kat daha ucuzdur. -30°C /-40°C (buharlaşma ve yoğuşma) sıcaklıklarında performansı R-12 ve R-22'ye göre %3-4, R-134a'ya göre ise %7 daha iyidir. Hacimsel soğutma kapasitesi (kj/m3) R-22 ile yaklaşık aynı, R-12 ve R-134a'dan %40 daha yüksektir. Düşük buharlaşma sıcaklıklarında çift kademeli kompresör gerekmektedir. Böyle durumlarda verim % 30-35, ilk yatırım maliyeti ise % 15-20 artmaktadır. Nemli ortamda bakır ve bakır alaşımlarına uyumlu değildir. Motor sarımlarına zarar vereceğinden açık kompresörlerde kullanılmaları uygundur. Amonyak kompresörlerin çıkış sıcaklığı yüksek olduğundan kompresör silindirlerin su ile soğutulması yoluna gidilir. Soğutucu madde dönüşümlerinde sadece çelik ve alüminyum parçalardan oluşan tesislerde kullanılabilir. Mineral yağla kullanımı uygun değildir. Düşük mol ağırlığından dolayı santrifüj kompresörlerde kullanılması uygun değildir. Isı iletkenliğinin yüksek olması daha düşük serpantin ve daha küçük boru çaplarına izin verir. Yanma özelliğine sahip olmasına rağmen (alev alma sıcaklığı 630°C) kokusunun kolay hissedilmesi tehlikeli konsantrasyonlara ulaşmadan tedbir alınmasına olanak sağlamaktadır
R-744 Karbondioksit (CO2) :1930' lara kadar yaygın bir soğutucu olarak kullanılan karbondioksit daha çok gemilerde tercih edilen bir madde olmuştur. Özellikle R-12'nin ortaya çıkmasıyla cazibesini yitirmiş ve son 40-50 yıldır da neredeyse unutulmuştur. CO2'nin özellikleri arasında kolay temin edilebilir olması, ucuzluğu, sıkıştırma oranının düşüklüğü sayılabilir. Son birkaç yılda karbondioksit kullanımı ile ilgili önemli gelişmeler gözlenmiştir. Bu gelişmler arasında araç klimaları, ısı pompaları ve ev tipi soğutucularla ilgili uygulamalar yer almaktadır.
SPLİT KLİMA MONTAJI
İç Ünite Yer Seçimi
• Oda içinde homojen sıcaklık dağılımının sağlanabilmesi için, üfleme havası odanın tamamına eşit şekilde yayılabilmelidir.
• İç ünitenin, montajının yapıldığı oda haricinde başka hacimleri de soğutabileceği düşünülmemelidir. • Üfleme havasının direk insanlar üzerine gelmeyeceği bir konum tercih edilmelidir. İç ünitenin önünde hava giriş çıkışını engelleyecek herhangi bir cisim olmamalıdır. İç ünitenin kurulacağı yerin yakınında ısı veya nem kaynağı bulunmamalıdır. İç ünite duvara ve zeminden 1,8 m den daha yükseğe kurulmalıdır. İç ünitenin etrafında kalması gereken minimum boşluk mesafelerinin korunmasına özen gösterilmelidir.
• İç ve dışı ünite arasındaki mesafe 5 metreyi geçmemesine dikkat edilmelidir.
• İç ünite su tahliyesinin kolay yapılabileceği bir konumda olmalıdır.
• Cihazın doğrudan güneş ışığı almamasına dikkat edilmelidir.
• Duvarın yapısı montaj işlemlerine uygun olmalıdır. (Duvar cihazın ağırlığını taşıyabilecek sağlamlıkta olmalıdır
• İç ünitenin üfleme yönünde aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
Dış Ünite Yer Seçimi
• Dış ünite kapalı hacimlere kurulmamalıdır, rahatca havalanabilmesi sağlanmalıdır.
• Günün büyük kısmında direk güneş ışığı altında kalmayacağı bir konum seçilmelidir.
• Özellikle teras-çatıya yapılacak montajlarda tüketiciye gölgelik yaptırması gerektiği anlatılmalıdır.
• Dış ünitenin etrafında kalması gereken minimum boşluk mesafelerinin korunmasına özen gösterilmelidir.
Dış Ünite Montajı
• Dış ünitenin duvara montajı için askı seti kullanılır.
•Dış ünitenin kurulacağı zemin veya duvarın oluşacak titreşimlere dayanacak şekilde seçilmesine özen gösterilmelidir. Dış ünitenin zemine kurulması gereken durumlarda tabanda biriken suyun kolaylıkla tahliye edilebileceği bir yükseklik seçilmelidir.
• Dış ünite boru ve kablo bağlantılarının ve ihtiyaç gösterdiğinde servis işlemlerinin kolaylıkla yapılabileceği bir şekilde kurulmalıdır.
• Dış ünite montaj seti üzerine yerleştirilirken lastik takozlar unutulmamalıdır.
• Dış ünitenin iç üniteden daha yükseğe kurulması durumlarında boruların iç üniteye girdiği yer su girişine karşı iyi izole edilmelidir.Ayrıca borulara da dış ünite bağlantı kısmında büküm verilmelidir.
İç Ünite-Dış Ünite Arası bakır Boru, Haberleşme Kablosu ve Drenaj Tesisatı
•İç ve dış ünite arasında kurulacak boruların doğru çapta olması gereklidir.Boruların köşeden geçirilmesi veya doğrultu değiştirmesi durumlarında boru bükme aparatı kullanılarak boruya düzgün bir şekil verilmeli, göz estetiğine dikkat edilmelidir.
•Borular gözü rahatsız etmeyecek şekilde döşenmeli ve bağlantı kelepçeleriyle duvara sabitlenmelidir.
•Bakır boru, boru kesme makasıyla ve iç unite ve dış unite arasındaki mesafeden bir miktar daha uzun boyda kesilmelidir. Borunun kesilen ucundaki çapaklar temizlenerek ünitenin içine kaçması engellenmelidir. Aksi takdirde çapaklar gaz kaçağına sebep olabilirler.
•Toplam boru uzunlukları teknik özellikler tablosunda verilen değerleri aşmamalıdır.
•Klima cihazı ilk devreye alınması esnasında montaj prosedüründe belirtilen kurallara uygun olarak mutlaka vakum edilecektir.
• Klimalar dış ünitelerinde, teknik özellikler tablosunda belirtilen metrajdaki boruyu da kapsayacak miktarda gaz ile sevk edilmektedir. Bu metrajdan fazla boru kullanımlarında teknik özellikler tablosunda belirtilen miktarlara uygun gaz ilavesi yapılacaktır.
Su taliye hortumu, tahliyenin kolaylıkla yapılabilmesi için gözü rahatsız etmeyecek şekilde hafif bir eğim verilerek döşenmelidir. İç üniteden dökülen suyun tahliye hortumundan dışarı atıp atılmadığı kontrol edilmelidir.
• Elektrik kablosu iç – dış unite arasındaki bakır boru uzunluğundan 1 metre daha uzun kesilmelidir.
• Dış ünite elektrik bağlantıları şemalara uygun olarak yapılmalıdır. Terminal kapağı kapatılmalıdır.
• Klimaya şebeke girişi yapılırken gerekli ise gecikmeli sigorta kullanılmalı, faz, nötr-toprak uçlarının doğru bağlanmalıdır.
• Boru grubunun duvar geçişinde plastik duvar halkası kullanılmalı, delik iç ve dış taraftan kapatılarak yağmur sızdırmazlığı sağlanmalıdır.
BAKIR BORU BİRLEŞTİRME YÖNTEMİ
Lehimleme
Yumuşak Lehim Yumuşak lehimleme 450 C nin altındaki sıcaklıklarda yapılan lehimlemeler olarak tanımlanır. Su tesisatlarında uygulaması yaygındır. Sert Lehimleme Sert lehim ise 450 C nin üstünde fakat ana metalin ergime sıcaklığının altında olan sıcaklıklarda gerçekleştirilir. Klima ve soğutma gaz tesisatlarında uygulanır. Sert lehimleme Gümüş kaynağı olarakd da adlandırılır. Sert lehimleme ile Yumuşak lehimleme teknik ve teoride temelde bütün boru çapları için aynıdır. Bütün farklılıklar • Kaynak Teli çeşidi • Lehimleme süresi • Gerekli ısı miktarı (Birleştirmenin tamamlanması için gerekli toplam ısı ) Pratik uygulamalarda Yumuşak lehimleme birleştirmeleri 180 C ile 315 C leri arasında, Sert lehim işlemi de 600 ile 815 C arasunda gerçekleşmektedir. Yumuşak lehim ve Sert lehim yöntemlerinin seçimi, tesisatın çalışma şartlarına ve şartnamelere bağlıdır. Yumuşak lehim 120 C ‘i aşmayan işletme şartlarında kullanılabilir. Sert lehim yüksek birleşme mukavemeti gerektiren 180 C işletme sıcaklıklarında çalışan tesisatlarda uygulanır. Sert lehimlemede birleşme mukavemeti daha yüksek olmasına rağmen, daha yüksek sıcaklık uygulanması bakırın tavlanma etkisini azaltarak, basınç dayanımının, yumuşak lehime göre daha az olmasına neden olabilir. Bu gerçeğin birleştirme yöntemi seçiminde dikkate alınması gerekir. Yumuşak lehimleme ve sert lehimleme bakır boru ve fiting birleştirmelerinde çok yaygın kullanılmasına rağmen, az anlaşılan bir konudur. Yetersiz montaj bilgisi hatalı montajlara yol açmaktadır. Araştırmalar sonucu bu hatalara yol açan genel konular şunlardır.
• Lehimlemeden önce yeterli ön hazırlığın yapılmaması
• Lehimleme esnasında yeterli destek veya borunun tutturulması
• bütün işlem boyunca uygun olmayan ısıtma işlemi ve ısı dağıtımı
• Lehim telinin yanlış uygulanması
• Yetersiz miktarda kaynak teli kullanılması
• Ani soğutma ve erimiş haldeki kaynak telinin, katılaşmadan silmek
Bakır Borunun Ölçümü Ve Kesimi Boru projeye uygun ölçüde kesilir. Ölçüm iyi yapılmadığı takdirde lehim kalitesi olumsuz etkilenir. Eğer boru kısa kesilir ise, fiting kaynak yuvasına tam girmeyerek, uygun bir birleştirme yapılması önlenir. Eğer çok uzun kesilirse, sistem gerilim altında kalabilir ve servis ömrü azalır. Boru, bakır boru makası, testere, jet ile kesilebilir. Borunun kesilirken deforme olmamasına dikkat ediniz. Kesim boru eksenine dik olacak şekilde düzgün kesilerek, fiting ağzına çepeçevre oturması sağlanmalıdır
Temizlik
Lehim yapılacak boru ve fiting ucundaki okside olmuş tabakalar, yağlar temizlenmelidir. Bu, boru ve fiting arasındaki kılcal aralığa lehim akışını uygun hale getirir. Temizliğin yapılmaması kılcal çekim etkisinin olumsuz etkilenmesine ve lehim mukavemetinin azalmasına sebep olur. İnce bir zımpara ile boru uçları fiting yuva boyundan bira fazla uzunlukta zımparalanmalıdır. Bakır boru nispeten yumuşak bir malzeme olduğundan fazla miktarda zımparalama, borunun incelmesine ve kılcal boşluğun artmasına. Dolayısıyla lehimeme kalitesinin düşmesive sebep olur.
Bakır Boruların Bükülmesi
Bakır borulara kolay şekil verilebilmektedir. Bu nedenle tesisatta gerekli bükümlerin yapılması oldukça kolaydır. Yumuşak ve sert borular uygun bir el ile bükme aparatı ile bükülebilirler. Her çap boru için uygun ölçüdeki boru bükme aparatı kullanılmalıdır. A - Boru bükme aparatı kolları 180 açılır. Boru tutma klipsini kaldırılır. Boru, boru yuvasına yerleştirilir. B- Klips kapatılır. Kolu Dik hale ( 90 derece ) getirilir. Bu esnada boruya şekil verecek yatak boru üzerine gelmiş olduğuna dikkat edilir. Bükme aparatı üzerindeki 0 skalası, şekil verme yuvasının önü ile aynı hizada olmalıdır. C- Aparatın kollarını birbirlerine doğru , düz ve devamlı bir hareketle itilir. İstenen açı skalada okunur. Bu skalaya göre istenen açıda boru bükülür. D- Kol dik pozisyona bükülmüş boru ile birlikte getirilir. Boru yuvadan çıkartılır. Boru tutucu klips kaldırılır.
Havşa Açma İşlemi
Havşa açılırken bakır boru ucu havşa tablasından 0 – 0,5 mm çıkacak şekilde boru havşaya sabitlenmelidir.
Bağlantı borusunun sıkılması sırasında dikkat edilecek hususlar
Bağlantı borusu rekorunu elle bir-iki diş tutturduktan sonra, dişler üzerine kompresör yağı sürülmelidir. Böylece dişler arasında kalan yağ gaz kaçağına karşı bir izolasyon görevi görür.
Bağlantı borusu rekorlarının sıkılması sırasında kurbağacık anahtarların fotoğraftaki konumlarıyla kullanılması ve rekorların sonuna kadar ilerletildikten sonra son sıkma hareketinin bu şekilde yapılması, daha fazla zorlanmadan bırakılması yeterli olacaktır.
Klimanın Kurulumu ile İlgili Güvenlik Bilgileri
UYARI 1: Klima topraklanmalıdır. Yetersiz topraklama elektrik çarpmalarına neden olabilir. Topraklama kablosunu bir gaz borusuna, su borusuna, paratonere veya bir telefon topraklama kablosuna bağlamayın. Montaj işleminden sonra, elektrik verilerek topraklama kaçak kontrolü yapılmalıdır. İhmal ederseniz elektrik çarpması veya üründe hasara sebep verebilir.
UYARI 2: Montaj işlemi, “Montaj Talimatlarına” uygun olarak Yetkili Servisi tarafından yapılmalıdır. Müşteriler klima montajını kendisi yapmamalıdır.Aksi takdirde, hasar veya yaralanma meydana gelecektir.
UYARI 3: Kablo bağlantısı milli elektrik düzenlemelerine uygun olarak uzman bir elektrikçi tarafından yapılmalıdır.
UYARI 4: Klimanız kalıcı bir şekilde sabit bir kablo donanımına bağlanmışsa ve 10 mA’ i aşabilen bir kaçak akıma sahipse, sabit kabloya, çalışma akımı 30 mA’ yı aşmayan bir kaçak akım koruma rölesi bağlanmalıdır.
UYARI 5: Klimanız elektrik şebekesine uygun akımda gecikmeli V-otomat ile bağlanmalıdır.
UYARI 6: Klima montajını yanıcı gazların veya sıvıların olduğu yerlere yapmayın. Bu yangına neden olabilir.
UYARI 7: Olağandışı gürültü ve titreşim meydana gelmemesi için klimanın iyice sabitlenmesini yetkili servis personelinden talep edin.
UYARI 8: Dış ünitenin komşularınızın rahatsız olmayacağı bir yere montaj edilmesini yetkili servis personelinden talep edin.
UYARI 9: Montaj işleminden sonra, elektrik şalteri/sigortası kolayca erişilebilir yerde olmalıdır. • Klima yalnızca ürün etiketi üzerindeki bilgilere göre bağlanmalı ve çalıştırılmalıdır. Klima kullanmadan önce elektrik şebekenizin gerilim değerinin ürün etiketinde belirtilen değer ile uyumlu olduğunu kontrol ettirin.
UYARI 10: Klimanızı mutlaka sigorta vasıtasıyla topraklı enerji hattına bağlayın ve çalıştırın.
Klimanın Kullanımı ile İlgili Güvenlik Bilgileri
UYARI 1: İç ve dış ünitelerdeki hava girişine veya çıkışına parmaklarınızı veya diğer cisimleri sokmayın. UYARI: Dış ünitenin önüne herhangi bir engel koymayın ve üzerini örtmeyin.
UYARI 2: Hava akış yönlendiricisinin kanatları arasına birşey sokmayın, iç ünite fanı hasar görebilir ve yaralanabilirsiniz.
UYARI 3: Fan yüksek hızda döndüğünden yaralanmalar meydana gelebilir.
UYARI 4: Elektrik kesintilerinde, gök gürültülü ve şimşekli hava larda klimanın hasar görmesini önlemek için sigortayı/şalteri indirerek klimanın güç bağlantısını kesin. Bunu ihmal etmek yangın veya elektrik çarpmasıyla sonuçlanabilir.
UYARI 5: Hava akımının uzun süre doğrudan vücudunuza gelmemesine dikkat edin. İnsanları, hayvanları veya bitkileri kesinlikle klimadan çıkan sıcak veya soğuk havaya doğrudan maruz bırakmayın. Havanın yönünü, insanlara doğrudan üflemeyecek şekilde ayarlayın. Uzun süre soğuk havaya maruz kalmayın. Bu durum fiziksel ve sağlıksal sorunlara neden olacaktır.
UYARI 7: Camları ve kapıları kapatın aksi takdirde soğutma veya ısıtma performansı düşecektir.
UYARI 8: Klimayı hiç hava almayan alanlarda uzun süre kullanmayın. Klimayı ocak vb. cihazlarla aynı anda çalıştırırken ortamı ara sıra havalandırın.
UYARI 9: Kullanmadan önce, klimanızın işlevlerini doğru bir şekilde kontrol edin.
UYARI 10: Elektrik kablosu zarar görmüşse herhangi bir tehlikenin önlenmesi için sadece üreticinin önerdiği yetkili servis tarafından değiştirilmelidir. Klimanızı asla aşağıdaki durumlarda kullanmayın:
UYARI 11:
• Klima veya elektrik kablosu hasarlıysa,
• Klima düzgün çalışmıyorsa,
• Klimanın elektrikli parçaları görünür şekilde hasarlanmışsa,
• Klimadan garip bir ses, duman ve koku gelirse. Eğer belirtilen durumlardan birisi tespit edilirse, klimanızı hemen kapatın, güç bağlantısını kesin ve yetkili servisle irtibata geçin.
UYARI 12:Klimanızda herhangi bir arıza meydana gelirse, klimayı kendiniz tamir etmeye çalışmayın, klimayı sökmeyin.
UYARI 13:Yanlış bir şekilde yeniden montaj edilirse kullanılırken elektrik çarpması riskine neden olabilir. Klimanın içinde kullanıcı tarafından tamiri yapılabilecek parça yoktur.
UYARI 14:Klimada soğutucu gaz dolaşımının gerçekleştiği soğutma devresine kesici ve delici aletler kullanarak zarar vermeyin. Isı değiştirici gaz kanallarının ve boru uzantılarındaki üst yüzey kaplamalarının delinmesi durumunda püskürecek soğutucu gaz, cilt tahrişleri ve göz yaralanmalarına sebep olur.
UYARI 15:Çalışır durumda iken klimadaki hava giriş-çıkış bölümlerini ve dış ünitenin üzerini örtmeyin veya herhangi bir cisimle kapatmayın.
UYARI 16:Klimaya doğru yanıcı ve soğutucu gazlar içeren spreyler sıkmayın.
UYARI 17:Klimada soğutucu gaz kaçağı meydana geldiğinde ortamı havalandırmak için pencereleri açın ve Yetkili Servisi arayın.
UYARI18 :Klimanın ve elektrik kablosunun yakınında ısıtıcı cihazlar koymayın. Bu cihazlardan yayılabilecek aşırı ısı, klimanın plastik parçalarını eritebilir.
UYARI 19:Asla deliklerin içine herhangi bir cisim düşürmeyin ya da sokmayın. Aşağıdaki durumlarda klimanın kapatıldığından ve sigortadan/ şalterden elektriğinin kesildiğinden emin olun: – Kurulumdan önce, – Temizlik ve bakım işleminden önce, – Tamir işlemlerinden önce,
UYARI19:Klima montaj edildiği yerden sökülerek başka bir yere montajı yapılacaksa yetkili servis ile bağlantıya geçiniz.
Sorun Giderme
Klimanızda normal olmayan bir durum tespit ettiğinizde aşağıdaki açıklamalar doğrultusunda sorunu çözmeye çalışabilirsiniz. Klimanız hala normal çalışmasına devam etmiyorsa İletişim Merkezi veya en yakın Yetkili Servis ile irtibata geçiniz. Yetkili servis listesine ve iletişim bilgilerine web sitesinden ulaşabilirsiniz.
KLİMA
Mevsim İklimlendirme Eskişehir, Klima ,Soğutma alanında yıllara dayanan tecrübesi ile sayılı Eskişehir klima servisleri arasındadır. Eskişehir klima soğutma denilince eskiden sadece yaz aylarında kullanıldığı fikri oluşmaktaydı. Fakat enerji tasarrufu ile artık kış aylarında gerek evlerde gerekse iş yerlerinde klima daha çok tercih edilmeye başlandı. Eskişehir Mevsim iklimlendirme tüm kriterleri göz önünde bulundurarak size en uygun klima satışında, montajında ve bakımlarında yardımcı olmaktadır. Eskişehir klima soğutma alanındaki tecrübemiden aldığımız en önemli ders klimanın doğru tercih edilmesinin ne kadar önemli olduğudur. Kullanmaya başladığınız klimanızdan memnun olmadığınız takdirde değiştirmek çok zaman alır ve ciddi maddi kayıplar yaşatabilir. Peki doğru klima tercihi nasıl yapılır ve klima alırken dikkat etmemiz gerekenler nelerdir? Mevsim iklimlendirme olarak tecrübelerimiz ve bilgimiz ışığında sizlere bu kriterleri adım adım anlatalım.
Klimanın kullanılacağı alan;
Klima alınırken dikkat etmemiz gereken en önemli şey klima ile hangi alanı iklimlendirmek istediğinizdir. Kullanacağınız yerin ev, ofis, restoran olmasına göre seçeceğiniz klima değimektedir. Aynı zamanda bu alanların büyüklüklerine göre de gene seçilmesi gereken klimalar farklıdır. İş yerlerinde (ofis, restoran) kullanılacak olan klimanın boyutu ve performansı çok önemlidir. Oysa evde kullanılacak olan klima da en en önemli unsur sessiz çalışmasıdır.
Db cinsine göre klimalar ayrılmaktadır. 20 desibelin altında olan klimalar sessiz, 20-30 desibel olanlar az sesli, 30-40 desibel olan klimalar orta sesli ve 40 desibelin üstü sesli olarak isimlendirilebilir. Örneğin yatak odanızda kullanacaksanız 20 desibel bir klima idealdir. Bu konuda klima servisleri müşteriyi en doğru bilgilendirecek müesseselerdir. Firmamız sizlere klima soğutma konusunda doğru bilgilendirme yaparak size en uygun ürünü seçmeniz konusunda yardımcı olmaktadır.
Klimanın Markası Ne Olmalıdır?
Klima alırken en çok dikkat ettiğimiz şeylerden biriside klimanın markasıdır. Genellikle en çok tercih edilen markalar Japon markalar olmaktadır. Fakat yerli markalarda bu noktada iyi bir kullanım sağlamaktadır. Marka seçiminde tercihimiz genellik fiyatıyla da alakalı olduğu için bu kısım sizin klimaya ayırdığınız bütçe ile alakalıdır. Mevsim İklimlendirme klima servisi olarak bütçeniz dahilinde sizlere çeşitli markalar hakkında bilgilendirme yapmaktayız.
Klimayı Nereden Almalıyız?
Alacağınız klima markasını belirlediyseniz, sırada bu klimayı neren almanız gerektiği konusu kalıyor. Bu aşamada genellikle o markanın yetkili bayileri tercih edilmektedir. Eskişehir klima servisi olan firmamız Eskişehir klima satış, montaj ve teknik destek noktasında her zaman sağlıklı hizmet avantajları ile tüm markalarda klima satışı yapmaktadır.
Teknik Servis Hizmetleri Nasıl Olmalıdır?
Klima Eskişehir hava şartlarından zaman zaman etkilenmektedir, klimanızı aldınız ve montajı gerçekleştirildi ama işiniz hemen bitmedi. Klimanızın senelik bakımları ve içeriden yada dışarıdan meydana gelebilecek problemlerde almanız geren teknik destek çok önemlidir. Bu nokta hızlı, çözümcü ve ekonomik hizmet almak çok önemlidir. Mevsim iklimlendirme olarak şatışını yaptığımız klimaların teknik servisliğini sizlere en az maliyeti çıkaracak şekilde gerçekleştirmekteyiz.
Klimayı kullanacağınız alanın çok önemli olduğunu “Klimanın Kullanılacağı Alan” kısmında belirtmiştik. Kullanılacak alanın büyüklüğü ve odanın ısı durumuna göre klima modelleri değişmektedir. Örneğin küçük bir oturması ile büyük bir salonda aynı klima kullanılması pek sağlıklı olmaz. Klima modeli seçiminde alanın m2 sine uygun klima seçilmelidir. Ayrıca klimanızın kullanılacağı alan ısı durumuda çok önemlidir. Örneğin; güney cepheye bakan odalarda bazen m2 ye yeterli olsa da daha büyük bir model tercih edilmesi gerekebilir.
Mevsim iklimlendirme olarak doğru klimayı almanızda, klimanın montajında ve gerektiği anlarda teknik destek ve bakım konularında profesyonel hizmet sağlamaktayız.Klima Soğutma Eskişehir için bizlere ulaşabileceğiniz telefon numaraları aşağıda verilmiştir.
Mevsim iklimlendirme, klima servisi olarak Eskişehir’de 7 gün 24 saat hizmet vermektedir. Klima montajı, tamir, bakım, onarım ve yedek parça temini gibi tüm servis hizmetlerini veren ekibimiz, hangi marka hangi model olursa olsun her klimayı yakından tanımaktadır. Sahip olduğumuz profesyonel ekipmanlar ile arızaları kolayca tespit edebilen teknik ekibimiz, sorunun kaynağına en doğru şekilde müdahale eder.
Klimalarınız çalışmıyor, çalışırken soğutmuyor veya ısıtmıyorsa, kumandası arızalıysa, klimadan kötü koku geliyorsa, su akıtıyorsa, buz tutuyorsa ve bunlar gibi eski verimini kaybettiğine işaret eden sorunlar çıkartıyorsa klimanız için tamir, bakım zamanı gelmiş demektir.
Yaz kış iç mekanların iklimlendirilmesinde kullanılan klimaların kullanımının aynı randımanla sürebilmesi için mutlaka rutin aralıklarla bakımlarının yapılması gerekir. Buna filtre temizliği, arızalı veya arıza çıkarabilecek kadar yıpranmış parçaların tamiri veya değişimi işlemlerini kapsayacak detaylı bir süreç olarak bakılabilir. Biz uzman ekibimizle klima bakımını yaptığımız firmaları rutin aralıklarla hatırlatmalarda bulunuyor, zamanı gelen klimalar için randevu oluşturup gereken tüm işlemleri yapıyoruz.
Verdiğimiz hizmetlerin niteliği, müşterilerimizin duydukları memnuniyetle bugüne kadar gelen Mevsim İklimlendirme, her marka klima sahibine detaylı hizmet vermektedir.
Klima hastalıkları ve arızaları ile sizleri uğraştırmamak için periyodik bakımlarınızı özenle yapıyoruz.Mevsim İklimlendirme firması olarak Klima bakım hizmetimizle Türkiye’nin her ilinde ısıtma-soğutma ihtiyaçlarınızı karşılamaya devam ediyoruz. Klima bakım servisi teknisyenlerimizle hızlı ve güvenli destek sunuyoruz.
Soğutma sistemlerinde, sorunların tespiti ve giderilmesinde servis teknisyenin iyi derecede elektrik ve mekanik bilgisine ihtiyacı vardır. Zincirin halkalarını kolayca birleştirmeli, bozuk halkayı bulup ayırabilmelidir. Çok basit gibi olan bu ayrıntı sürekli kendini geliştiren teknisyenlerin başarabileceği bir konudur. Çoğu zaman ilk serviste arızanın ancak birinci aşaması belirlenebilir. Oysa arızanın sebebi, derin bir detayda gizli olabilir.
Örneğin: Bir soğutucu ünitede, kompresör motor sargıları yanmıştır. Toprağa kaçak vardır ve sigortalar atmıştır. Bu durumdan, arıza sebebi olarak elektrik şebeke problemi, çok bilinen bir ifade ile “Şebeke voltajında dalgalanma” düşünülebilir. Fakat kompresör yanmasının sebebi, diğer sistem problemlerinden meydana gelmiş de olabilir. Bunlar;
1- Düşük evaporatör hava / su akışı ile karlanma, buzlanma ve buna bağlı likid dönmesi.
2- Kontrol devresi ölçme elemanları (sensörler) hatalı çalışıyor olması.
3- Düşük kondenser hava / su akışına bağlı yüksek kompresör çıkış basıncı ve buna bağlı, yağ içinde asit oluşumu söz konusu olabilir.
Kompresöre likid dönmesine bağlı yataklarda yağ filmi yırtılması, kompresör ana yataklarının bozulması, boşluklarının artması söz konusu olabilir. Böylece dağılan yataklardan dolayı rotor, statörün üzerine düşerek sürtmesine, sargı hasarlanmasına ve yanmasına neden olmuş olabilir. Görüldüğü gibi, sorun arama ve giderme yöntemlerini sistem olarak algılamak ve uygulamak çok önemlidir.
Bu yazıda bahsedilen konular sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tüm elektrikli aletler de olduğu gibi klimalarda da olası arıza çözümü esnasında dikkat edilmezse ciddi kazalar olabilmektedir. Daha önce bu tür tecrübeleriniz yoksa müdahale etmeden önce bize veya klimanızın yetkili servisine danışınız.
KLİMA UZAKTAN KUMANDA İLE ÇALIŞTIRILAMIYOR
Uzaktan kumanda ile cihazı çalıştırmak istediğinizde: İç ünite üzerindeki durum ışıkları yanmıyor; ve iç ünite veya dış ünite fanı ile kompresör devreye girmiyor ise İç ünitenin ön kapağını açın ve "Emergency Run" düğmesine basın. Eğer cihaz çalışırsa sorun ya uzaktan kumandada yada iç ünite kartındaki uzaktan kumanda algılayıcısındadır .Diğer bir sebep ise kumandanın pili tükenmiş olabilir
İÇ ÜNİTE VE DIŞ ÜNİTE FANLARI DÜZGÜN OLARAK ÇALIŞIYOR, "RUN (OPERATE)" GÖSTERGE LAMBASI YANIYOR FAKAT KOMPRESÖR DEVREYE GİRMİYOR
İç ünite ve dış ünite fanları normal çalıştığı halde kompresörün çalışmamasının 4 muhtemel sebebi vardır:
1. İç ünite kartı hasar görmüştür.
2.İç ünite ile dış ünite arasındaki kablo bağlantılarında hata vardır veya kopuktur.
3.Kompresör motorunun çalışma kondansatörü arızalıdır.
4.Kompresör motoru sargıları hasar görmüştür
İÇ ÜNİTE FANI VE KOMPRESÖR NORMAL ÇALIŞIYOR FAKAT DIŞ ÜNİTE FANI ÇALIŞMIYOR
Bu arızanın tespitinde şunu unutmamak gerekir ki dış ortam sıcaklığının yüksek olduğu durumlarda cihaz ısıtma modunda çalışıyor ise dış ünite fanı bazen durabilir, bu normaldir.
İç ünite fanı ve kompresör normal çalışırken dış ünite fanının çalışmamasının 5 muhtemel sebebi vardır:
1. İç ünite kartı üzerindeki SSR arızalıdır.
2. İç ünite kartı arızalıdır.
3 .İç ünite ile dış ünite arsındaki kablo bağlantı sıraları yanlıştır veya kablolarda kopukluk vardır.
4. Fan motorunun çalışma kondansatörü arızalıdır.
5. Fan motorunun sargılarında hasar vardır.
DIŞ ÜNİTE DÜZGÜN ÇALIŞIYOR FAKAT İÇ ÜNİTE HİÇ ÇALIŞMIYOR
İç ünite fanının çalışmamasının 4 muhtemel sebebi vardır:
1. Kart üzerindeki SSR ler arızalıdır.
2. Kart arızalıdır.
3. Fan motorunun kondansatörü arızalıdır.
4. Fan motorunun sargıları arızalıdır.
CİHAZ BESLEMEYE BAĞLI İKEN ÇALIŞTIRILMADIĞI HALDE BAZI ELEMANLAR KENDİLİĞİNDEN DEVREYE GİRİYOR
Cihaz çalıştırılmadığı halde bazı elemanların kendiliğinden devreye girmesinin muhtemel 3 sebebi vardır:
1. Kart üzerindeki SSR arızalıdır.
2. Kart üzerindeki besleme rölesi arızalıdır.
3. Kartın kendisi arızalıdır.
İÇ ÜNİTE FANI TEKRAR TEKRAR ÇALIŞIYOR VE DURUYOR
İç ünite motorunun tekrarlı olarak dur-kalk yapmasının muhtemel 2 sebebi vardır:
1. Cihaz kartı arızalıdır.
2. Fan motoru arızalıdır.
KOMPRESÖR, İÇ ÜNİTE VE DIŞ ÜNİTE FANLARI DÜZGÜN OLARAK ÇALIŞIYOR FAKAT CİHAZDA ISITMA VE SOĞUTMA ETKİSİ ÇOK DÜŞÜK VEYA HİÇ YOK
1. İç ünite veya dış ünite etrafında hava sirkülasyonunu engelleyici cisimlerin bulunması.
2. İç ünite filtrelerinde kirlenme olması.
3. Tesisat borularında kaçak, dolayısıyla yetersiz soğutucu akışkan miktarı.
4. Gerekenden fazla soğutucu akışkan miktarı.
5 yollu vanada kaçırma.
6. Çek valflerde kaçırma.
7. Sistemde gaz kaçağı olabilir, sistem kontrol edilir. Kondenserde ısınma ve soğutucuda hiç karlanma yoksa gaz sızıntısı olabilir. Gaz kaçağının yeri bulunarak kaynak yapılır. Sisteme gaz verilir.
8. Kompresör gaz basmıyor olabilir, basıncı düşükse değiştirilir.
9. Ayarlanan sıcaklığın geçerli sıcaklıktan (Soğutma modunda) daha yüksek, (Isıtma modunda) daha düşük olup olmadığını kontrol edin. Farklılık varsa sıcaklığı kumanda üzerinden yeniden ayarlayın.
10. Sistemde gaz kaçağı olabilir, sistem kontrol edilir. Kondenserde ısınma ve soğutucuda hiç karlanma yoksa gaz sızıntısı olabilir. Gaz kaçağının yeri bulunarak kaynak yapılır. Sisteme gaz verilir.
11. Cihaz sogutma ya da ısıtma moduna çalısırken durdurulmuş ve hemen ardından yeniden açılmışsa, dış ünite kompresörünün korunması için fanlardan yalnızca biri çalışacaktır, bekleyin.
12. Klimanın buzlanmayı engelleme modunda çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Kışın dış ünite üzerinde buzlanma görüldüşünde ve aşırı soguk günlerde, cihaz otomatik olarak buzlanmayı engelleme moduna geçer. Bu modda iç ünite fanı durdugundan, klima soğuk hava veremez.
13. Dış ünitenin herhangi bir seyle kapanıp kapanmadıgını kontrol edin. Bu durumda ünitenin önünü açın.
14. Hava filtresinin kirler tarafından kapanıp kapanmadığını kontrol edin. Hava filtresi üzerinde çok toz birikmişse ısıtma/soğutma performansı düşebilir. Bunu engellemek için filtrenin sık sık temizlenmesi gerekir.
KLİMA CİHAZI SADECE SOĞUTUYOR VEYA SADECE ISITIYOR
Cihazın sürekli olarak yalnızca ısıtma veya yalnızca soğutma yapmasının 4 muhtemel sebebi vardır:
DIŞ ÜNİTE ÇOK GÜRÜLTÜLÜ ÇALIŞIYOR
Dış ünitenin çok gürültülü çalışmasının muhtemel 6 sebebi vardır: